RTS’nin Pazar günü yayımladığı habere göre, havalimanının teknik direktörü Massimo Gentile, bu yeniliğin yolcuların güvenlik ve biniş kontrollerini yüzleriyle geçmelerine olanak tanıyacağını açıkladı.

“Yolcunun yüzü, biniş kartı haline gelecek” diyen Gentile, sistemin check-in’den uçağa geçişe kadar tüm süreci daha hızlı ve akıcı hale getireceğini belirtti. Ancak bu projeye dair hukuki ve etik sorular da gündeme geliyor. İsviçre'de şu anda yüz tanıma teknolojisini düzenleyen net bir yasal çerçeve bulunmuyor. Havalimanları, bu sistemlerin aktif hale gelebilmesi için, en erken gelecek yıl sonuna doğru gündeme gelmesi beklenen Havacılık Yasası revizyonunu bekliyor.

Teknolojinin en büyük sınavı ise hukuki engeller değil, kamuoyunun tepkisi olabilir. Biyometrik verilerin güvenliği konusunda hassas olunması gerektiğini vurgulayan Gentile, “Bunlar çok hassas veriler, büyük bir titizlikle işlenmeli” ifadelerini kullandı.

Yüz tanıma teknolojisi sadece havalimanlarıyla sınırlı değil. Winterthur merkezli Ava-X firması da bu alanda güvenlik sistemleri geliştiriyor. Firmanın yöneticisi Christian Fehrlin, Türkiye'nin Beşiktaş futbol kulübünü örnek göstererek, stat girişlerinde yapılan yüz tanıma taramaları sayesinde sahaya piroteknik madde atan kişilerin tespit edildiğini belirtti.

Cenevre Havalimanı’ndaki bu girişim, İsviçre’nin dijital güvenlik ve mahremiyet dengesini yeniden tartışmaya açacak gibi görünüyor.