
Bir nefes eğitmeni olarak binlerce bedenle, binlerce hikâyeyle karşılaştım. Ve her seferinde gördüğüm aynıydı: İnsanlar yaşıyor ama yaşamıyor. Soluk alıyor ama nefes almıyor.
Zihnimiz dolu, kalbimiz yorgun, bedenimiz unuttuğu bir şeyin yasını tutar gibi…
Ama farkında bile değiliz.
Oysa nefesimiz tüm bu karmaşanın ortasında, her an bize dokunmaya çalışıyor.
Bir dost gibi.
Bir hatırlatıcı gibi.
Bir kapı gibi.
Nefes: Sadece Hava Değil, Hafıza
Nefes yalnızca oksijen değildir.
Nefes, yaşanmamış hayatın aynasıdır.
Bastırdığımız duyguların, yutulmuş kelimelerin, tutulmuş gözyaşlarının bedenimize kaydolduğu görünmez bir kayıt alanıdır.
Bir katılımcım, seansın ortasında derin bir çözülme yaşadı. Annesinin vefatından sonra içine gömdüğü birçok duygunun ilk kez yüzeye çıktığını, nefesle birlikte o taşın hafiflemeye başladığını söyledi.
Ve seansın sonunda şöyle dedi:
“Bugün ilk kez nefes alırken ruhumun da nefes aldığını hissettim… Ve yıllar sonra ilk kez kendimi yaşarken yakaladım.”
Bu bir istisna değil.
Bu, nefese teslim olan herkesin dönüşüm hikâyesi.
Peki Neden Doğru Nefesi Unuttuk?
Çünkü modern yaşam bizi korkuyla, kontrolle, aceleyle yaşamaya itti.
Çocukken karnımızla, rahatça, hayranlıkla aldığımız nefes; büyüdükçe göğsümüze sıkıştı.
Öfkelendiğimizde nefesimizi tuttuk.
Sevilmek için sustuğumuzda nefesimizi içimize çektik.
Acı çektiğimizde nefesimizi kıstık, sanki hissetmezsek geçecek sandık.
Ve zamanla içimizde birikmiş onlarca tutulmuş nefes, bedenimizde stres, kaygı, yorgunluk ve hastalık olarak dile gelmeye başladı.
Nefesin Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal Dönüştürücü Gücü
Bedende:
Doğru nefes hücreleri oksijenle besler.
Kasları gevşetir, bağışıklığı güçlendirir.
Sindirimi destekler, derin uykuyu çağırır.
Kronik yorgunluğu ve stres hormonlarını azaltır.
Zihinde:
Nefes zihni şimdiye getirir.
Kaygıyı çözer, panik atağı dönüştürür.
Düşünceleri sadeleştirir, zihinsel gürültüyü susturur.
Anda kalma, farkındalık ve yaratıcılığı yükseltir.
Ruhsal düzlemde:
Nefes bastırılan duyguları serbest bırakır.
Unutulan parçaları geri çağırır.
Kapanmamış hikâyelere şefkatle dokunur.
İnsan kendiyle, özüyle, ilahi olanla yeniden buluşur.
Nefes, Sadece Bir Egzersiz Değildir
Nefes çalışmaları bir teknik değil, bir fark ediştir.
Kendi içindeki engin sessizliğe ulaşma yolculuğudur.
Yavaşladıkça, nefes derinleştikçe beden değil, ruh açılır.
Doğru nefes almak, bir sistematik çalışmadan öte, bir içsel teslimiyet halidir.
Tüm hikâyelerini tutmayı bırakıp, o ilk doğduğun an’daki saflıkla tekrar “hayatta olduğunu” hatırlamaktır.
Nefesle Dönüşen Hayatlar
Nefes terapilerinde gördüğüm bir şey var:
İnsan, nefese izin verdiği anda geçmişini de şefkatle bırakabiliyor.
Katılımcılarımın çoğu, yıllarca taşıdıkları yüklerin aslında nefeslerini de esir aldığını fark ettiklerinde derin bir uyanış yaşıyorlar.
Bu uyanış, dışarıdan görünmeyebilir ama içsel bir devrimdir.
Ve Şimdi Sana Soruyorum:
Nefes alıyor musun, yoksa sadece otomatik olarak yaşıyor musun?
En son ne zaman nefes alırken hayatı da içine çektiğini hissettin?
İçin ağlıyorsa ama sesin çıkmıyorsa… belki de nefesin seni çağırıyordur.
Nefes, her an orada.
Sana ait.
Seni bekliyor.
Ve bir gün… gerçekten nefes aldığında, hayat yeniden başlayacak.
Sen de kendi nefesinin peşine düşmek istersen, bireysel nefes seansları ya da grup çalışmalarımızla tanışabilirsin. Çünkü bazen sadece bir nefes, her şeyi değiştirir.
Sevgiyle…