
Peki, iş yerinde iz bırakmak için neler yapabiliriz?
Öncelikle, ilişki kurmanın gücünü hafife almayın. Başarılı bir kariyerin görünmeyen temeli güçlü bir ağdır. Sadece kendi departmanınızla sınırlı kalmayın; farklı ekiplerle ve seviyelerle bağlantı kurun. Şirket etkinliklerine katılın, ortak projelerde yer alın. İnsanların sizi tanıması ve ne kattığınızı görmesi için fırsatlar yaratın.
İkinci adım, gönüllü olmak ve sahneye çıkmaktan çekinmemek. Yöneticilerin görebileceği projelere dahil olun. Başarılarınızı açıkça ifade edin; bu övünmek değil, emeğinizin görünür olmasını sağlamaktır. Çünkü çoğu zaman yöneticiler detaylara hâkim değildir, sizin katkılarınızı hatırlamayabilirler.
Kendinizi anlatmanın etkili yollarından biri de STAR modelidir. Bu modelde bir durumu (Situation) tanımlar, üstlendiğiniz görevi (Task) belirtir, attığınız adımları (Action) anlatır ve elde edilen sonucu (Result) paylaşırsınız. Bu yöntemle başarılarınızı nesnel ve profesyonel biçimde ifade edebilirsiniz.
Ayrıca, başarılarınızı kutlamayı ihmal etmeyin. Bu hem motivasyonu artırır hem de ekip içinde pozitif bir atmosfer yaratır. Kutlamazsanız, emeğinizin başkaları tarafından sahiplenilmesi riskini doğurursunuz. Başarınıza sahip çıkın.
Görünür olmanın bir başka yolu da sürekli öğrenmek ve yenilikleri takip etmektir. Şirketinize gelen değişimlerin parçası olun, yeni projelerde aktif rol alın. Bu yalnızca kurum için değil, kendi kariyeriniz için de önemli bir yatırımdır.
Son olarak, bir mentor edinin ve çevrenizi stratejik şekilde oluşturun. Size destek olacak, bağlantılar kuracak ve potansiyelinizi savunacak kişilerle ilişki geliştirin. Bu kişiler sadece kurum içinde değil, dışında da olabilir.
Unutmayın, başarı bir varış noktası değil, bir yolculuktur. Bu yolculukta sadece çok çalışmak değil, doğru şekilde görünür olmak da büyük fark yaratır. Kendi değerinizin farkında olun, bunu göstermekten çekinmeyin ve iz bırakmaya devam edin.