
Çocuklar, özellikle sosyal medya aracılığıyla “güzellik” kavramıyla erken yaşta tanışıyor. Influencer’lar ve markalar, genç yaş gruplarını hedefleyen stratejilerle bu ilgiyi körüklüyor. Ne yazık ki bu durum, çocukların henüz gelişmekte olan ciltlerini bilinçsizce ürünlerle tanıştırmalarına neden oluyor.
Yaşı henüz 10’u bile bulmamış çocuklar, yaşlanma karşıtı kremler kullanıyor, sosyal medyada cilt bakım rutinlerini paylaşıyor. Çocukların izledikleri videolarda gördükleri parıltılı kutular, neon renkli şişeler ve influencer’ların pürüzsüz tenleri; çocukların aklına “ben de öyle olmalıyım” fikrini sokuyor. Markalar da boş durmuyor: “Minik güzeller için özel formül!” diyerek hedefi tam on ikiden vuruyor. Peki o kremi daha yeni yeni gelişen o incecik cilde sürmek ne kadar masum?
Dermatologlara göre çocukların cilt yapısı, yetişkinlere kıyasla çok daha hassas ve korunmasız. Yetişkinler için üretilmiş kozmetik ürünler, çocukların cildinde kaşıntı, kızarıklık, egzama ve alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Dahası, erken yaşta kullanılan güçlü içerikler, cilt bariyerine kalıcı zararlar vererek ileriki yıllarda akne, lekelenme ve hassasiyet gibi sorunlara kapı aralayabiliyor.
Sosyal medyada 9-10 yaşındaki çocukların serum ve peeling videoları paylaşması, artık ne kadar ileriye gidildiğini gösteriyor. Bu noktada en büyük görev elbette biz ebeveynlere düşüyor. Bazı ebeveynler, çocuklarının makyaj yapmasını ya da bakım ürünleriyle oynamasını sevimli bir hobi gibi değerlendirebiliyor. Ancak bu durum sadece cilt sağlığına değil, aynı zamanda çocukların beden algısı ve özgüven gelişimine de zarar verebiliyor.
Çocukluk dönemi, cilt bakımı ürünlerinden çok oyun, doğallık ve içsel değerlerin öne çıktığı bir dönem olmalı. 0-10 yaş arasındaki çocuklar için temel hijyen kurallarını öğretmek ve onları kimyasal içeriklerden korumak en sağlıklı yaklaşım. Ergenliğe geçişle birlikte yaklaşık 11 yaş sonrası ciltteki değişimlere uygun, dermatolog onaylı hafif temizleyiciler veya nemlendiriciler devreye girebilir. Ancak güçlü yaşlanma karşıtı içeriklerin kullanımı bu yaş grubunda kesinlikle önerilmiyor.
Çocukların sağlıklı gelişimi için onları yalnızca dış görünüme odaklanmak yerine, içsel değerleriyle, yetenekleriyle ve doğal halleriyle güçlü bireyler olarak desteklemek gerekiyor. Bu noktada yine bizlere çok iş düşüyor. Onları erken yaşta dayatılan güzellik standartlarından korumak, aslında gelecekte daha özgüvenli ve sağlıklı bireyler yetiştirmenin anahtarı.
Bir çocuğun doğal haliyle güzel olduğunu bilmesi, en etkili bakım ürününden çok daha değerlidir.