
Araştırmaya göre, yaşıtlarına göre daha erken saatlerde uyuyup daha uzun süre uyuyan ergenlerin zihinsel yetenekleri daha gelişmiş oluyor. Bu gençler, okuma, kelime bilgisi ve problem çözme gibi bilişsel testlerde diğerlerinden daha yüksek puan alıyor.
3.000’den fazla gencin katıldığı bir araştırmada, en erken uyuyan, en uzun süre uyuyan ve uyku esnasında kalp ritmi en düşük olan grubun bilişsel becerilerde diğer grupları geride bıraktığı tespit edildi. Bu grubun test performansı, hafızadan anlama becerisine kadar birçok alanda daha üst seviyedeydi.
Cambridge Üniversitesi’nden klinik nöropsikoloji profesörü Barbara Sahakian, “Uyku sırasında beyin anıları pekiştiriyor. Daha kaliteli uykunun bu yüzden zihinsel becerileri olumlu etkilediğini düşünüyoruz,” dedi.
Araştırmacılar, 13-18 yaş arası gençlerin her gece 8 ila 10 saat uyuması gerektiğini belirten Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi’nin önerilerine rağmen, çalışmadaki tüm grupların bu sürenin altında uyuduğunu gözlemledi. Çalışmaya katılan gençler üç gruba ayrıldı:
- İlk grup (katılımcıların %39’u), en geç yatıp en erken uyanan gençlerden oluştu ve ortalama 7 saat 10 dakika uyudu.
- İkinci grup (katılımcıların %24’ü), ortalama 7 saat 21 dakikalık uyku süresine sahipti.
- Üçüncü grup (katılımcıların %37’si) ise en erken uyuyan, en uzun uyuyan ve uyku esnasında kalp atışı en düşük olan gruptu. Ortalama 7 saat 25 dakika uyuyorlardı.
Her ne kadar bu gruplar arasında akademik başarı açısından kayda değer bir fark görülmese de, zihinsel test sonuçlarında ciddi bir farklılık vardı. En yüksek skorları üçüncü grup alırken, onu ikinci grup izledi. İlk grup ise en düşük performansı gösterdi. Beyin görüntüleme verileri de bu sonuçları destekledi: Üçüncü gruptaki gençlerin beyin hacmi daha büyüktü ve işlevsellikleri daha iyiydi.
Bu bulgular Cell Reports adlı bilimsel dergide yayımlandı. Sahakian, uykudaki birkaç dakikalık farkların bile uzun vadede büyük etkiler yaratabileceğini belirtti.
Araştırmaya katılmayan ancak bulguları değerlendiren Oxford Üniversitesi Uyku Tıbbı Profesörü Colin Espie ise, gençlerin gelişen beyin yapılarının onları uykunun etkilerine daha açık hale getirdiğini söyledi. Espie, özellikle hafta içi erken kalkma zorunluluğu nedeniyle gençlerin hafta sonları fazla uyuyarak bu açığı kapatmaya çalışmasının 'sosyal jet lag' adı verilen durumu tetiklediğine dikkat çekti.
Toplumun genelinde uyku sağlığına daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Espie, liselerde kişisel gelişim derslerine uyku konusunun dahil edilmesini önerdi. Oxford Üniversitesi’nin TeenSleep projesi de bu konuda çeşitli öneriler sunuyor.
York Üniversitesi’nden Prof. Gareth Gaskell ise, ergenlik dönemindeki uyku sorunlarına yönelik daha fazla müdahale çalışmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Gaskell, ekran süresinde yapılacak küçük değişikliklerin bile gençlerin uyku düzeni üzerinde olumlu etkiler sağlayabileceğini ifade etti.