
Uzmanlar, aşırı sıcakların stres kaynaklı kalp-damar hastalıklarından solunum yetmezliğine kadar birçok fizyolojik sorunu tetiklediği konusunda uyarıyor.
“The Lancet Countdown 2025: Sağlık ve İklim Değişikliği” başlıklı rapor, 124 ülkeden toplanan verilerle insan sağlığı üzerindeki iklim kaynaklı riskleri analiz etti.
Rapor, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerinin eşi görülmemiş boyutlara ulaştığını gösteriyor. Sağlık risklerini değerlendiren 20 göstergeden 12’sinde son yıllarda rekor düzeyde artış tespit edildi.
2020–2024 yılları arasında sıcak hava dalgası yaşanan gün sayısının yılda ortalama 19’a yükseldiği belirtilirken, iklim değişikliği olmasaydı bu günlerin 16’sının hiç yaşanmayacağı ifade edildi.
En savunmasız kesimlerin başında gelen 1 yaş altı bebekler, geçtiğimiz yıl ortalama 20,5 gün, 65 yaş üzeri yetişkinler ise 20,8 gün boyunca sıcak hava dalgalarına maruz kaldı.
Bu oranlar, 1986–2005 dönemiyle kıyaslandığında bebeklerde yüzde 389, yaşlılarda ise yüzde 304 artış anlamına geliyor.
Savunmasız nüfusun artmasıyla birlikte, yüksek sıcaklık kaynaklı ölümler de ciddi oranda yükseldi. 2012–2021 arasında bu nedenle hayatını kaybedenlerin sayısı, 1990’lara kıyasla yüzde 63 artarak 546 bine ulaştı.
Aşırı yağış ve kuraklık tehlikesi büyüyor
Rapor, aşırı yağışların ve kuraklığın dünya genelinde daha sık ve şiddetli yaşandığını da ortaya koydu. 2015–2024 arasında aşırı yağışlı günlerin görülme oranı, 1961–1990 dönemine göre dünya kara yüzeyinin yüzde 64’ünde arttı.
Ayrıca küresel kara alanının yüzde 61’i geçtiğimiz yıl aşırı kuraklıktan etkilendi.
1950’lerle kıyaslandığında, kuraklıktan etkilenen bölgelerin büyüklüğü yüzde 299 oranında arttı.
Bu değişimler, tarımsal üretimi, gıda tedarik zincirlerini ve özellikle tarım işçilerinin çalışma koşullarını tehdit ediyor. Rapora göre, dünya genelinde 123,7 milyon daha fazla insan orta veya şiddetli gıda güvensizliği yaşıyor ve bu durum sıcaklık artışı ile kuraklık süresinin uzamasıyla doğrudan bağlantılı.
Orman yangınları ve hava kirliliği rekor seviyede
Artan sıcaklıklar, kuraklıkla birlikte orman yangınlarını da körüklüyor.
2024 yılında orman yangını dumanının neden olduğu PM2.5 partikül maddesi kaynaklı hava kirliliği sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 154 bine ulaştı bu, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek rakam oldu.
Ayrıca, iklim değişikliği ölümcül bulaşıcı hastalıkların da yayılma riskini artırıyor.
Aedes albopictus ve Aedes aegypti türü sivrisineklerin neden olduğu dang humması bulaşma olasılığı, 1951–1960 dönemine kıyasla 2015–2024 arasında sırasıyla yüzde 48,5 ve yüzde 11,6 oranında arttı.
“İklim değişikliği, insan biyolojisini doğrudan etkiliyor”
Artan sıcaklıkların insan sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendiren Dr. Tarık Mecit, iklim değişikliğinin yalnızca doğayı değil, insan biyolojisini de derinden etkilediğini söyledi.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inden fazlasının son beş yılda en az bir kez aşırı sıcaklara maruz kaldığını belirten Mecit,
“Bu durum ısı stresine yol açıyor ve kalp-damar, solunum ya da boşaltım sistemi gibi birçok fizyolojik sorunu tetikliyor,” ifadelerini kullandı.
Mecit, insan vücudunun yüksek sıcaklığa karşı doğal tepkiler verse de bu sürecin termal stres yarattığını belirtti:
“Vücut ısıyı terleme veya damar genişlemesiyle dışarı atmaya çalışır. Ancak bu denge bozulduğunda ısı çarpması, dehidratasyon ya da elektrolit dengesizlikleri gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkıyor.”
Özellikle yaşlı bireylerde damar elastikiyetinin azalması, terleme kapasitesinin düşmesi ve kronik hastalıkların etkisiyle ısıya bağlı ölümlerin arttığını vurgulayan Mecit, “Bu durum, vücudun doğal dengesinin sınırlarına ulaşıldığının bir göstergesi,” dedi.
KKKA vakalarında iklim değişikliği etkisi
Dr. Mecit, sıcaklık artışının yüzyıl sonunda 2,7 dereceye ulaşacağı bir senaryoda, gıda üretiminin azalacağını ve mevcut enfeksiyonların daha hızlı yayılacağını ifade etti.
Özellikle Sivas ve çevresinde her yıl 150–200 kişinin yaşamını yitirdiği Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarının temelinde de iklim değişikliğine bağlı sıcaklık dalgalanmalarının bulunduğuna dikkat çekti.
Uzmanlardan uyarı: Bol sıvı tüketin, güneşe dikkat edin
Mecit, sıcak havalarda vücudun sıvı dengesinin korunmasının hayati önem taşıdığını belirterek şu tavsiyelerde bulundu:
“Bol su içilmeli, kafeinli ve alkollü içeceklerden uzak durulmalı. Bu tür içecekler damar elastikiyetini azaltarak kalp-damar sağlığını olumsuz etkiler. Özellikle dış mekânda çalışan kişiler, sıcak havalarda güneşin en yoğun olduğu saatlerde daha dikkatli olmalı.”







