
Dünyada ilk kez başarılı bir şekilde bir hastaya mesane nakli yapıldı. Bu gelişme, tıp dünyasında önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor.
Ameliyat edilen hastanın yıllar önce geçirdiği bir operasyon sonucu mesanesinin büyük bir kısmı alınmış, geriye kalan bölüm ise yeterince çalışamayacak kadar küçük ve zayıf hale gelmişti. Aynı zamanda böbrek kanseri sebebiyle iki böbreği de çıkarılmış olan hasta, uzun süredir diyalize bağlı yaşıyordu.
Cerrahi ekip, hastaya önce böbrek, ardından da mesane nakli gerçekleştirdi. Yeni böbrek, transplante edilen mesaneye bağlandı ve operasyon toplamda yaklaşık sekiz saat sürdü. Ameliyat sonrasında hasta, yedi yıl aradan sonra ilk kez idrar üretmeyi başardı ve artık diyalize ihtiyaç duymuyor.
Hastanın böbreklerinin işlevini hemen geri kazandığı belirtilirken, başarılı operasyon sayesinde yaşam kalitesinin önemli ölçüde arttığı vurgulandı.
Günümüzde mesane fonksiyonlarını yitiren hastalar için uygulanan tedavi yöntemleri genellikle bağırsak dokusunun bir kısmının kullanılmasıyla yapay bir idrar rezervuarı oluşturulmasına dayanıyor. Ancak bu tür yöntemler sık tekrarlayan enfeksiyonlar, böbrek yetmezliği riski ve sindirim sistemi sorunları gibi çeşitli komplikasyonlara yol açabiliyor.
Operasyonun liderlerinden Dr. Inderbir Gill, mesane naklinin bu tür riskleri azaltabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Mesane nakli, daha doğal bir idrar depolama çözümü sunarken bağırsakla ilgili komplikasyonların da önüne geçebilir. Organ nakli, pek çok ciddi hastalık için yaşam kurtarıcı bir tedavi yöntemidir ve artık mesane de bu organlar arasında sayılabilir."
Ancak bu ilk vaka olduğu için nakledilen mesanenin uzun vadeli performansı ve bağışıklık baskılayıcı ilaçlara olan gereksinimin süresi gibi konular hâlâ belirsizliğini koruyor.
Dr. Gill, tüm bu soru işaretlerine rağmen temel hedeflerinin, ağır mesane rahatsızlıkları yaşayan hastalara daha sağlıklı bir yaşam sunup sunamayacaklarını görmek olduğunu dile getirdi.