
Araştırmada, 2010-2020 yılları arasında Müslüman nüfusunun 347 milyon kişi arttığı ve bu artışın, diğer dini gruplarla karşılaştırıldığında en yüksek oran olduğu belirtildi. Raporda, söz konusu artışın Müslüman toplumlar arasında görülen doğal nüfus artışından kaynaklandığı vurgulandı.
Pew Research, 10 yılı aşkın bir sürede 201 ülkedeki nüfus sayımları, kayıtlar ve anket sonuçlarından oluşan 2 bin 700’den fazla veri setini analiz ederek raporu hazırladı. Buna göre, aynı dönemde Hristiyanların nüfusu 122 milyon arttı ancak dünya genelindeki oranı yüzde 30,6’dan yüzde 28,8’e geriledi. Bu düşüş, hem Hristiyan olmayan grupların nüfusundaki artış hem de bazı bireylerin Hristiyanlığı terk etmesiyle açıklandı.
2010 yılında dünya nüfusunun yüzde 23,9’unu oluşturan Müslümanlar, 2020'ye gelindiğinde bu oranı yüzde 25,6’ya çıkardı. Müslüman nüfusun yoğun olarak Asya-Pasifik, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da yaşadığı belirtilen raporda, Kuzey Amerika’da yüzde 52,3, Sahra Altı Afrika’da yüzde 33,8 ve Orta Doğu-Kuzey Afrika bölgesinde ise yüzde 23,9 oranında artış yaşandığı kaydedildi.
Öte yandan, Hristiyan nüfusunun Kuzey Amerika’da yüzde 10,8, Avrupa’da ise yüzde 8,8 oranında azaldığı, yalnızca Sahra Altı Afrika’da yüzde 31,2 oranında arttığı bilgisi verildi.
Raporda ayrıca, Hristiyanlığın Asya-Pasifik, Orta Doğu ve Kuzey Afrika haricinde halen en yaygın din olduğu ifade edilirken, herhangi bir dine mensup olmayanların dünya nüfusunun yüzde 24,2’sini oluşturduğu ve Hristiyanlar ile Müslümanların ardından üçüncü en kalabalık grup olduğu belirtildi.
Budistlerin sayısında ise gerileme görüldü; 2010 ile 2020 yılları arasında 19 milyon kişi azaldı. Aynı süreçte Yahudi nüfusu ise yüzde 6 oranında artarak yaklaşık 15 milyon kişiye ulaştı.
Pew Research’ün 2017 yılında yayımladığı bir önceki raporda da İslam’ın en hızlı büyüyen din olduğu ve 2075 yılına kadar dünya üzerindeki en büyük dini grup haline gelebileceği öngörülmüştü.