
St. Gallen Kantonu gibi PFAS kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde hayvanlar kaynak sular ve yem yoluyla bu “sonsuz kimyasallar”a maruz kalıyor. Böylece et, balık ve yumurta gibi gıdalar doğrudan etkileniyor.
Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren katı sınır değerleriyle birlikte, bu tür ürünlerin satışı yasaklanmıştı. Ancak SVP, FDP ve Mitte partilerine mensup çevre politikacıları, bu düzenlemenin tarım ve ekonomi üzerindeki etkilerini gerekçe göstererek geçici bir esneklik getirilmesini savunuyor.
Federal Hükümet de öneriye sıcak bakıyor. Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Dairesi (BLV), kirli ve temiz ürünlerin karıştırılarak yeniden pazara sürülebileceği bir geçiş modeli üzerinde çalışıyor. Örneğin, PFAS içeren dana eti, temiz etle karıştırılarak sosis üretiminde kullanılabilecek.
Ancak uzmanlar uyarıyor. ETH Zürih’ten çevre kimyageri Prof. Martin Scheringer, bu yöntemin PFAS’ın yayılmasını engellemediğini belirtiyor: “Bu kimyasallar insan vücudunda birikir ve çok yavaş atılır. Bazıları kanserojen ya da muhtemelen kanserojen. Böyle maddelerde güvenli bir eşik değeri yoktur.”
Buna karşın düzenlemeyi savunan Ständerat Benedikt Würth, eleştirileri “alarmcılık” olarak nitelendiriyor ve gerçekçi uygulamalara ihtiyaç olduğunu savunuyor.
Yeni düzenlemenin çarşamba günü mecliste kabul edilmesi bekleniyor. Karşı oy vermesi beklenen partiler ise SP, Yeşiller ve Grünliberale (Yeşil Liberaller) olacak.