Ekonomi, federal hükümet ve kantonlar, dijitalleşme projeleri için veri topluyor. Bu projeler arasında hasta dosyaları gibi yeni kayıtlar ve ulusal polis platformu gibi planlar yer alıyor. Geçen Eylül ayından bu yana, bu projelerin yeni, daha sıkı veri koruma yasasına uyması gerekiyor. Ancak, Lobsiger, kamu ve özel sektördeki bazı dijital projelerin bu yeni yasayı hevesle benimsemediğini gözlemlediğini ifade etti. Dijitalleşme sürecinde kişisel verilerin korunmasının genellikle göz ardı edildiğini vurgulayan Lobsiger, yasaların gerektirdiği veri koruma önlemlerinin genellikle en son aşamada düşünüldüğünü belirtti.
Yeni ulusal polis veritabanı projesi ve kara para aklama kaydı, Lobsiger'in endişelerini dile getirdiği projeler arasında yer alıyor. Ulusal polis veritabanının yeterince kesin olmadığını ve bu platformun hangi tür sorgulamalar için kullanılabileceğinin belirsiz olduğunu belirten Lobsiger, bu durumun vatandaşların hakları üzerindeki etkilerinin belirsiz olduğunu ifade etti.
Kara para aklama kaydıyla ilgili olarak da benzer endişeler dile getirildi. Lobsiger, bu kayda hangi makamların erişebileceği konusunda hala bilgi beklediğini belirtti ve bu makamların gerçekten bu verilere ihtiyaç duyup duymadığının sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Lobsiger, dijitalleşmenin kişisel veri koruma kurallarını ihlal etmek için bir serbest geçiş olmadığını vurguladı. Veri koruma yasalarına uyum sağlanması gerektiğini belirten Lobsiger, bağımsız bir denetim otoritesi olarak bu konuda eleştirel ve popüler olmayan pozisyonlar almayı göze aldığını ifade etti.
Ancak Lobsiger, bazı projelerde olumlu gelişmeler de olduğunu belirtti. Özellikle yeni elektronik kimlik (E-ID) projesinde, baştan itibaren sürece dahil edildiğini ve bu projenin veri koruma standartlarına uyum sağladığını söyledi.
İsviçre'nin dijitalleşme sürecinde veri koruma konusundaki bu endişeler, gelecekteki projelerde daha fazla dikkat ve işbirliği gerekliliğini ortaya koyuyor.