Bu sistem, terörizm ve ağır suçlarla mücadelede güvenlik güçlerine yardımcı olmayı ve İsviçre'nin ekonomik çıkarlarını korumayı hedefliyor.
Flugpassagierdatengesetz, hem İsviçreli hem de yabancı hava yolu şirketlerinden yolcu bilgilerini toplayarak terörizm, insan kaçakçılığı, cinayet gibi ağır suçlarla mücadelede kullanılmasını sağlayacak. Bu veriler, yolcu isim kayıtları (Passenger Name Records - PNR) olarak biliniyor ve dünya genelinde 70'ten fazla ülke tarafından aktif olarak kullanılıyor. İsviçre'nin şu ana kadar bu konuda bir yasal çerçevesi bulunmuyordu.
Adalet Bakanı Jans, yasa ile İsviçre’nin güvenlik açıklarını kapatacağını ve Avrupa’daki hava trafiği düzenlemelerinde bir güvenlik boşluğu yaratmayacağını belirtti. Ayrıca, bu sistemin yokluğunun İsviçre'nin uluslararası uçuş izinlerini kaybetme riski taşıyabileceğine dikkat çekildi.
Yasanın destekçileri, halkın güvenliğinin veri gizliliğinden daha öncelikli olduğunu savunuyor. Orta Parti'den Reto Nause, "Bu yasa, halkı terör ve ağır suçlardan korumada merkezi bir araçtır" dedi. Ancak eleştiriler de mevcut.
Özellikle sol-yeşil partiler, veri gizliliği konusunda endişelerini dile getirdi. Grünen Partisi'nden Marionna Schlatter, "Veri saklama uygulamaları temel haklara ciddi bir müdahale anlamına gelir" diyerek, hassas bilgilerin üçüncü taraflara aktarılmasının risklerini vurguladı.
Yasa, yolcu verilerinin bir ay boyunca işaretlenmeden saklanmasını, ardından anonimleştirilmesini öngörüyor. Ağır suçlarla bağlantısı olmayan veriler altı ay içinde silinirken, suçlarla bağlantılı olabilecek veriler beş yıla kadar saklanabilecek. Ancak, GLP’den Patrick Hässig, "Bu tür veri profilleri, gelecekte kapsamlı bir veri saklama sistemine dönüşebilir" diyerek uyarılarda bulundu.
Yasa tasarısı, son onay için İsviçre Eyaletler Meclisi'ne sunulacak. Eğer kabul edilirse, İsviçre, PNR sistemi ile uluslararası hava taşımacılığı güvenliğinde standartlara uyum sağlayan ülkeler arasına katılacak.