Eski öğrenci Claudia Z., Basel Üniversitesi’nde geçirdiği yıllarda yaşadığı acıyı anlatırken, "Akademik kariyerim profesörümün ve üniversitenin tavırları yüzünden sona erdi. Bu olay hala içimde bir öfke yaratıyor," dedi. İlk kez kamuoyuna konuşan Claudia, yaşadığı sürecin kendisi için yıkıcı olduğunu ve üniversitenin profesörün davranışlarını örtbas ettiğini düşünüyor.
Diğer eski öğrenci Petra F. de benzer bir durumu yaşadığını belirtti. Petra, profesörün kendisini "onunla birlikte olmak" için zorladığını ve tacizin, profesörün akademik kariyerindeki yetkisini kötüye kullanarak devam ettiğini ifade etti. Petra, yaşadığı travmalar nedeniyle psikolojik destek aldığını ve bu süreçte üniversiteden hiçbir destek görmediğini belirtti.
Taciz ve Güç İstismarı İddiaları
Petra F., ilk olarak Almanya’daki bir akademik etkinlik sırasında profesörü tarafından sözlü ve fiziksel tacize uğradığını belirtiyor. O dönemde master tezini yöneten profesörle çalışmaya devam etmek zorunda kalan Petra, akademik hayatına zarar verecek korkusuyla sessiz kaldığını söyledi. Sonrasında ise profesörün Basel Üniversitesi’nde görev yapmaya başlamasıyla birlikte, yaşadığı durum daha karmaşık bir hal aldı. Petra, bu olayın ardından profesörle çalışmayı bırakmak zorunda kaldı.
Üniversite, Petra F.'nin şikayetini araştırsa da, Petra’nın dosyalara erişim hakkı olmadığını öne sürdü. Ancak Petra, üniversitenin süreci gizli tuttuğunu ve kendisine gerekli bilgilendirmeyi yapmadığını ifade etti. Petra’ya göre üniversite, profesörü koruyarak süreci kendi lehine sonuçlandırdı.
Claudia Z.'nin Yaşadıkları
Claudia Z. ise 2015 yılında, Basel Üniversitesi’nde akademik asistan olarak çalışmaya başladığı profesör tarafından tacize uğradığını belirtti. Profesörün sürekli fiziksel temasta bulunduğunu ve e-posta yoluyla da sınırları aştığını söyleyen Claudia, bir iş gezisi sırasında profesörün kendisini öpmek istediğini ifade etti. Claudia, bu durumu reddettiğinde profesörün, “Sen çok güzel bir kadınsın,” şeklinde konuştuğunu ve profesörle bir gece daha aynı mekânda kalmak zorunda kaldığını belirtti.
Üniversitenin Tavrı ve Eleştiriler
Claudia, üniversiteye yaptığı şikayetin ardından sürecin doğru yürütülmediğini ve mağdur olarak savunmasız bırakıldığını düşündüğünü belirtti. Davada kendi avukatını tutmak zorunda kalan Claudia, finansal desteği olmaması nedeniyle zorlandığını ifade etti. Üniversite, başlangıçta Claudia’ya avukat masraflarının karşılanması konusunda güvence vermemişti. Claudia’nın ısrarı ve mağduriyetinin belgelenmesinin ardından üniversite avukat masraflarını karşılamayı kabul etti.
Claudia, üniversitenin yürüttüğü araştırmanın sonucunda profesöre yalnızca yazılı bir uyarı verildiğini, bu durumun kendisi için bir "hayal kırıklığı" olduğunu belirtti. Olayın detaylı incelenmesine rağmen, profesörün ifadesinde "hatırlamadığını" söylemesi üzerine üniversitenin konuya dair somut bir yaptırım uygulamaması Claudia’ya göre bir "adaletsizlik" anlamına geliyordu.
Eleştiriler ve Üniversitenin Cevabı
Basel Üniversitesi, bu olaylara ilişkin sorumluluk almakta isteksiz davranmakla eleştiriliyor. Mağdurlar, üniversitenin süreç boyunca şeffaf davranmadığını, gerekli desteği sunmadığını ve profesörleri koruma eğiliminde olduğunu düşünüyor.
Bu olay, üniversite yönetiminin cinsel taciz konularında daha ciddi adımlar atması gerektiği yönünde kamuoyunda geniş bir yankı uyandırdı. Mağdurlar ve insan hakları savunucuları, üniversitenin mağdurlara karşı daha şeffaf ve destekleyici bir tutum sergilemesini talep ediyor.