
Amaç; hem yerel halk ile turistler arasındaki dengeyi sağlamak hem de güvenlik ve sürdürülebilirlik konularında daha sıkı bir çerçeve oluşturmak.
AB’nin sınır yönetimini dijitalleştirme sürecinin bir parçası olarak ek kontroller devreye alınırken, seyahat planlamasını, maliyetleri ve turistik destinasyonların işleyişini etkileyen birçok karar yıl boyunca uygulamaya kondu.
AB Giriş/Çıkış Sistemi (EES)
AB, uzun süredir hazırlıkları süren Giriş/Çıkış Sistemi’ni (EES) 12 Ekim’de aktif hâle getirdi. Sistemin aşamalı olarak yaygınlaştırılması ve 10 Nisan 2026’ya dek tüm noktalarda tamamlanması öngörülüyor.
Yeni düzenlemeye göre, Schengen dışından giriş yapan yolcuların pasaportlarına damga basılmayacak; bunun yerine parmak izi, yüz taraması ve pasaporttaki kimlik bilgileri dijital olarak kaydedilecek. EES, İrlanda ve Güney Kıbrıs dışında tüm AB ülkeleriyle; İzlanda, Norveç, İsviçre ve Lihtenştayn gibi Schengen ortağı ülkeleri kapsıyor.
Uygulama birkaç kez ertelendi; özellikle İngiltere’deki Dover Limanı’nda kara yoluyla seyahat eden yolcular için başlatılması, Noel dönemindeki yoğunluğu engellemek amacıyla 2026’ya kaydırıldı. Kimi giriş noktalarında başlangıçta gecikmeler yaşanabileceği tahmin edilse de, uzun vadede sistemin sınır işlemlerini daha düzenli hâle getirmesi bekleniyor.
ETIAS 2026’ya kaldı
EES’in ardından devreye alınması planlanan Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS) ise 2026’nın sonlarına ertelendi. Vizeye ihtiyaç duymadan Schengen’e giriş yapan bazı ülke vatandaşları, seyahat öncesinde çevrimiçi bir izin formu dolduracak. Ücreti çoğu başvuru sahibi için 20 euro olacak bu izin, 180 günlük dönemde en fazla 90 gün kalınmasına olanak sağlayacak ve üç yıl boyunca geçerli olacak.
Birleşik Krallık ETA sistemi 2026’da uygulanacak
Birleşik Krallık'ın Elektronik Seyahat Yetkisi (ETA) 2023’te kademeli olarak devreye alınmıştı ancak henüz zorunlu şekilde kullanılmıyor. Şubat 2026 itibarıyla bu durum değişecek. Halihazırda vizesiz giriş yapabilen 85 ülkenin vatandaşları İngiltere’ye kısa süreli yolculuklar için dijital izin almak zorunda kalacak. Başvuru ücreti şu anda 16 sterlin (yaklaşık 18,20 euro) ve verilen izin iki yıl süreyle geçerli olacak; bu izinle altı aya kadar kalınabilecek.
2025’te Avrupa’da seyahatin maliyeti yükseldi
2025, yalnızca izin ücretleri ve enflasyon nedeniyle değil; turist vergileri, kısa dönem kiralama kısıtlamaları ve kitlesel turizmi sınırlamaya yönelik diğer adımlar nedeniyle de seyahat masraflarının arttığı bir yıl oldu.
Paris, Barcelona ve çeşitli Avrupa şehirlerinde kısa süreli konaklama sınırlandırıldı. Bunun temel nedeni, yerel halkın karşı karşıya kaldığı artan kira fiyatlarıyla mücadele edilmesi. Bu uygulama, uygun fiyatlı Airbnb benzeri seçeneklerin sayısında düşüşe yol açtı.
İspanya, İzlanda, Norveç ve İngiltere gibi ülkelerde gecelik turist vergileri artırılırken, İtalya’nın Venedik kentinde günübirlik ziyaretçilerden alınan ücret uygulaması sürdü. Bu adımlar; altyapı maliyetlerini karşılamayı, turist yoğunluğunu yönetmeyi ve bölge sakinlerinin yaşam kalitesini korumayı amaçlıyor.
Avrupa genelinde “kaliteli turizm” anlayışına doğru bir yönelim dikkat çekiyor: Daha fazla harcama yapan, sayıca daha az ziyaretçi hedefleniyor. Kış sporlarıyla ilgili tesislerde ise artan enerji ve bakım giderleri nedeniyle bazı kayak merkezlerinde skipass fiyatları 2021’e kıyasla yüzde 40’a varan oranlarda yükseldi.
Avrupa kötü davranışlara karşı daha katı
Yeni kuralların bir bölümü de turist davranışlarını düzenlemeye odaklanıyor. İspanya’nın San Sebastian kenti, plajlarında sigara yasağı uygulayan şehirler arasına katıldı. Portekiz’in Albufeira bölgesi, uygunsuz kıyafetle dolaşan turistlere para cezası getirdi.
İspanya’nın Palma limanında eğlence teknelerine getirilen yasak, hem altyapının yükünü azaltmayı hem de bölge sakinlerinin gürültü şikâyetlerine çözüm bulmayı hedefliyor.
Fransa’da ise sıkı önlemler havaalanlarında başlıyor. Geçen aydan bu yana uçuş kurallarını ihlal eden yolculara 20 bin euroya kadar para cezası verilebiliyor ve dört yıla kadar uçuş yasağı getirilebiliyor.
Düşük maliyetli havayollarına yönelik daha sıkı düzenlemelerin konuşulduğu bir dönemde, kabin bagajı ücretsiz taşıma hakkı ve gecikmelerde daha güçlü tazminat seçenekleri gündemde olsa da, havayollarının lobi faaliyetleri nedeniyle ilerleme sağlanamadı. 11 yıldır devam eden tartışmaların, arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle 2026 başlarına sarkması bekleniyor.
Ryanair’in kâğıt biniş kartlarını kabul etmeyi bırakma kararı da yolcu hakları konusunda yeni tartışmalara yol açtı. Portekiz’deki havacılık otoritesi, fiziksel biniş kartıyla gelen yolcuların uçağa alınmamasının hukuka aykırı olabileceğini şirketle paylaştı.







