
Kamuoyuyla paylaşılan ilk verilere göre, katılımcıların %90’ından fazlası esrar ürünlerini projeye dahil olan dokuz eczane ya da üç özel mağazadan satın alıyor. Katılımcıların yalnızca yarısı zaman zaman yasa dışı kaynaklardan da alım yaptıklarını belirtiyor. Araştırmayı yürüten uzmanlara göre bu durum, yasa dışı esrar pazarını ciddi şekilde zorluyor.
Yasal ve Bilinçli Tüketim
Araştırmanın başındaki doktor Thilo Beck, katılımcıların artık karanlık pazara bağımlı kalmadan, damgalanma korkusu yaşamadan, bilgi alarak ve yargılanmadan ürün tükettiklerini vurguladı. Katılımcıların alışkanlıkları da değişmeye başladı. Özellikle düşük THC oranına sahip ürünler – ki bunlar genellikle yasa dışı pazarda bulunmaz – tercih edilmeye başlandı. Bu ürünler, kullanıcılar arasında daha sağlıklı ve daha iyi hissettiren seçenekler olarak öne çıkıyor.
Farklı Ürünler İlgi Görüyor
Proje kapsamında %5 ila %25 arasında değişen THC oranına sahip esrar ürünleri satışa sunuluyor. Özellikle THC içeren jöle şekerlemeler ve pralin çikolatalar büyük ilgi görüyor. Bu ürünler, katılımcıların daha az sigara içerek tüketim yapmalarını sağlıyor. Bu da kalp-damar ve akciğer rahatsızlıkları olan kullanıcılar için büyük bir avantaj sağlıyor.
Toplumun Tüm Kesimleri Katılıyor
İlk yıl sonunda toplamda yaklaşık 37 kilogram THC içeren esrar ürünü satıldı. En çok tercih edilen ürünler ise esrar çiçekleri, haşhaş, jöle şekerler ve pralinler oldu.
Projenin yöneticisi ve Swiss Cannabis Research Derneği Başkanı Paul-Lukas Good, sonuçlardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Katılımcılar toplumun her kesiminden: Oğlunuz, kızınız ya da büyükanneniz olabilir,” ifadelerini kullandı. Katılımcıların esrarı bilinçli bir şekilde tükettiğini ve İsviçre’de yasal esrar satışını desteklediklerini de sözlerine ekledi.