
İsviçre Federal Konseyi, nükleer santral yapımına yönelik mevcut yasağın kaldırılmasını istiyor. Ancak SES, hükümetin parlamentoya sunduğu metinde bu değişikliğin gelecek 20 yıldaki etkilerinin görmezden gelindiğini belirtiyor. Bu dönemin, ülkenin güneş, rüzgâr ve hidroelektrik yatırımlarını hızlandırması gereken kritik bir süreç olduğuna dikkat çekiliyor.
Üç senaryoda da aynı sonuç: Yatırımlar yavaşlıyor
SES’in hazırladığı politika analizinde üç farklı senaryo değerlendirildi:
- Yeni santral projesinin hiç olmaması,
- Özel sektörün olası bir projeye hazırlanması,
- Devletin yeni bir nükleer santrali kısmen finanse etmesi.
Tüm senaryolarda sonuç aynı: Yenilenebilir enerji projelerine yatırım iştahı düşüyor.
Piyasa oyuncularının belirsizlik nedeniyle güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve batarya depolama yatırımlarını yavaşlatacağı belirtiliyor.
Stromgesetz hedefleri tehlikede
Analize göre İsviçre, 2024’te kabul edilen yeni Elektrik Yasası’nın (Stromgesetz) belirlediği yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşamayacak.
En kötü senaryoda fotovoltaik kapasite artışı 2045 hedefinin %30 gerisinde kalıyor.
Ayrıca Netzzuschlagsfonds üzerinden kilovatsaat başına 0,5 rappenlik devlet desteğinin nükleer projelere yönlendirilmesi hâlinde, yenilenebilir kaynaklar için ayrılan bütçe küçülecek. Bu da enerji dönüşümünün hem daha pahalıya hem de daha geç hayata geçmesine yol açacak.
“Nükleer ile yenilenebilir aynı kulvarda ilerleyemez”
ÇAraptırmada, nükleer enerjinin yenilenebilir kaynaklarla aynı yatırım ortamında bir arada bulunmasının zor olduğunun altı çiziliyor. Yeni bir nükleer santral inşasının teknoloji, finansman, regülasyon ve zamanlama açısından büyük belirsizlikler taşıdığı; bu belirsizliklerin de yenilenebilir projelere gölge düşürdüğü ifade ediliyor.
SES, İsviçre'nin net ve istikrarlı bir enerji politikasına ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak Federal Parlamento’ya çağrıda bulunuyor: "Nükleer santral yasağı korunmalı ve yenilenebilir enerji yatırımlarına sürdürülebilir güvence sağlanmalı."







