
Bu anlaşma sayesinde İsviçre, “Horizon Europe” araştırma programına 2025 yılı başından itibaren geriye dönük olarak yeniden dahil oldu. Ayrıca ülke, Euratom (sivil nükleer enerji araştırmaları) ve Digital Europe Programme (yüksek performanslı bilişim, siber güvenlik ve dijital teknoloji geliştirme) gibi projelere de resmi olarak katılıyor.
Uzun Süren Soğuk Dönemin Ardından Yeniden İş Birliği
İsviçre’nin AB ile bilimsel iş birlikleri, 2021 yılında Bern yönetiminin AB ile yürütülen çerçeve anlaşması müzakerelerini tek taraflı olarak sonlandırmasıyla askıya alınmıştı.
İlişkilerdeki “buzlar” ise 2024’ün sonunda erimeye başladı. Taraflar, yeni bir ikili iş birliği çerçevesi üzerinde uzlaştı ve bu uzlaşma, araştırma programlarının yeniden açılmasının önünü açtı.
2025 başından itibaren İsviçreli araştırmacılar AB projelerine geçici olarak katılabiliyordu; ancak anlaşmanın imzalanmasıyla bu katılım artık resmiyet kazandı. Bu kapsamda AB, İsviçreli araştırmacıların projelerdeki maliyetlerini üstlenirken, Bern yönetimi de AB’ye maddi katkı sağlayacak.
Yeni Programlar Kapıda
Anlaşma, İsviçre’nin 1 Ocak 2026 itibarıyla üç ek AB programına da katılmasının yolunu açıyor:
- ITER: Termonükleer deneysel reaktör projesi,
- Erasmus+: Eğitim, gençlik ve spor değişim programı,
- EU4Health: Pandemi sonrası krizlere karşı Avrupa sağlık direncini artırmayı amaçlayan program.
Siyasette “Zeytin Dalı”, Ancak Zorlu Süreç
Avrupa Birliği, bu anlaşmayla İsviçre’ye “iyi niyet” göstergesi sunmuş oldu.
Brüksel, bu adımın İsviçre’de AB ile yeni çerçeve anlaşmasına yönelik kamuoyu desteğini artırabileceğini umuyor.
Ancak gözlemcilere göre, sadece araştırma alanındaki iş birliği, genel AB anlaşmasının halk oylamasında kabul edilmesi için yeterli olmayabilir.
Yeni çerçeve anlaşması en erken 2027’de, muhtemelen 2028’de İsviçre halkının oyuna sunulacak.
Çoğu siyasi parti bu paketi desteklerken, SVP (İsviçre Halk Partisi) anlaşmaya karşı çıkıyor.
Buna karşın, araştırma alanındaki iş birliği genel olarak olumlu karşılanıyor. Bilim çevreleri, İsviçre’nin AB araştırma programlarına katılımının hem inovasyonu hem de ülkenin bilimsel prestijini güçlendireceğini vurguluyor.







