Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Su zengini olan İsviçre de tehdit altında: Su sıkıntısı yaşanabilir
Birleşmiş Milletler, 21 Mart’ta ilk kez kutlanan Dünya Buzul Günü'nde 2025 Dünya Su Raporu’nu yayımladı. Raporda dağlık bölgelerin, dünya tatlı su kaynaklarının temel taşı olduğu vurgulanırken, küresel ısınma ve buzul erimesi nedeniyle su güvenliğinin dünya genelinde ciddi tehdit altında olduğu belirtildi.

Dağlar: Dünyanın Su Kuleleri

BM raporuna göre, dünya genelindeki tatlı suyun yaklaşık %60’ı dağlardan kaynaklanıyor. Kar, buz ve dağ yağışları milyarlarca insanın doğrudan veya dolaylı su ihtiyacını karşılıyor. Ancak iklim değişikliği, bu doğal rezervuarları zayıflatıyor. Buzullar hızla eriyor, kar örtüsü her geçen yıl daha da inceliyor ve bu durum hem dağ bölgelerinde hem de aşağı havzalarda su kıtlığı riskini artırıyor.

İsviçre de Tehdit Altında: Su Zengini Ülke, Su Sıkıntısı Yaşayabilir

“Avrupa’nın Su Şatosu” olarak bilinen İsviçre, hâlâ büyük tatlı su rezervlerine sahip olsa da iklim değişikliği burayı da etkiliyor. 2000 yılından bu yana İsviçre’deki buzulların buz hacmi yaklaşık %40 azaldı. Bilim insanları, ilerleyen yıllarda kurak dönemlerin artacağını, bunun da geçici su sıkıntılarına yol açabileceğini öngörüyor. Uzun vadede İsviçre genel bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalmayacak olsa da, bölgesel ve dönemsel sıkıntılar bekleniyor.

Küresel Su Tüketimi: Tarım Başrolde

Dünya genelinde suyun en büyük kullanıcısı tarım sektörü. Su tüketiminin ortalama %70’i tarımda kullanılıyor. Endüstri ve evsel tüketim ise kalan %30’u oluşturuyor. Ancak bu oran ülkeden ülkeye değişiyor. Gelir düzeyi yüksek ülkelerde sanayi tüketimi daha fazla, düşük gelirli ülkelerde ise tarımın payı daha yüksek.

Su Tüketimi Artmasa da Tehlike Devam Ediyor

Son on yılda su kullanımı gelişmiş ülkelerde verimlilik sayesinde sabit kalmış olsa da, insanlık bugün 100 yıl öncesine göre sekiz kat daha fazla su tüketiyor. BM’ye göre dünya nüfusunun en az yarısı, yılın belirli dönemlerinde su kıtlığı (water stress) ile karşı karşıya kalıyor. Bu durum, “su açığı” olarak adlandırılan bir olguyu ortaya çıkarıyor; yani insanların talep ettiği su miktarı, doğanın sağlayabileceğinden fazla oluyor.

Akıllı Su Yönetimi Mümkün: Yerel Çözümlerden Örnekler

BM raporunda bazı ülkelerdeki yenilikçi çözümlere de yer veriliyor. Örneğin Ürdün, sel sularını yer altına sızdırmak için eğimli arazilere çalı dikerek suyun tutulmasını sağlıyor. Hollanda’da ise insanlar yağmur sezonunda yer altı su kaynaklarını doldurmak için aktif şekilde suyu yerin altına pompalıyor. Bu sayede kurak dönemlerde daha dirençli bir altyapı oluşturuluyor.

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Haberler
Yükleniyor
Yükleniyor
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video