
Sürekli bağlı olmanın yükü artıyor
Yapılan bir araştırmaya göre, İsviçreli çalışanların %60'ı zaman zaman tatil ya da boş zamanlarında çalışmak zorunda kalıyor. WhatsApp, e-posta ya da telefon gibi araçlarla her an ulaşılabilir olmak, birçok kişi için stres kaynağı haline gelmiş durumda.
Travailsuisse sendikasının verilerine göre, 2024’te çalışanların %44’ü iş stresinden ciddi şekilde etkilendiğini belirtiyor. Bu oran 2023’te %27 seviyesindeydi.
Federal Hükümet açık bir düzenleme istiyor
Federal Hükümet, İş Kanunu’na (Obligationenrecht) şu ifadeyi eklemeyi öneriyor: “Çalışan, tatil, izin ya da boş zamanlarında erişilebilir olmak zorunda değildir.”
Hükümete göre bu hak zaten dolaylı olarak mevcut olsa da, dijitalleşmenin etkisiyle daha açık ve bağlayıcı bir biçimde yasada yer alması gerekiyor.
Meclis daha esnek çalışma saatleri de planlıyor
Ulusal Meclis’in Ekonomi Komisyonu ise “Homeoffice” ve esnek çalışma biçimlerini yeniden düzenlemeye hazırlanıyor. Yeni öneriye göre:
- Günlük çalışma süresi 14 saatten 17 saate çıkarılabilecek.
- Dinlenme süresi minimum 11 saatten 9 saate indirilebilecek.
Bu esnekliğe karşılık olarak, “erişilememe hakkı”nın da güvence altına alınması gerektiği görüşü ağırlık kazanıyor.
Sendikalar destekliyor, işverenler kaygılı
Yeşiller Partisi Ulusal Meclis Üyesi ve Transfair sendikası başkanı Greta Gysin, hükümetin önerisini olumlu karşılarken, çalışma saatlerinin 17 saate çıkarılması fikrine ise karşı çıkıyor.
İsviçre İşverenler Birliği’nden Daniella Lützelschwab ise bu hakkın zorunlu hale getirilmesinin şirketleri “gölge planlamalar”a zorlayacağını, bu nedenle pahalı vardiya sistemleri kurulması gerekeceğini söylüyor. Lützelschwab, mevcut yasaların zaten çalışanları gece saatlerinde aranmaktan koruduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Çalışan işyerinden çıktığında bile hiç ulaşılamayacaksa, acil durumlarda firmalar çözüm üretemez.”