
Bu anlaşmayla birlikte İsviçre’nin toplam 41 serbest ticaret anlaşması yürürlüğe girmiş durumda.
Federal Konsey, küresel ölçekte ticaretin serbestleşmesini hedeflese de, son yıllarda ABD’nin Dünya Ticaret Örgütü’nü (WTO) tıkaması nedeniyle, İsviçre ağırlıklı olarak ikili anlaşmalara yöneldi. Bu sayede hem yerli ekonomiyi desteklemeyi hem de yabancı rekabet karşısında dezavantaj yaşamamayı amaçlıyor.
Özellikle Çin, Japonya gibi ülkelerle yapılan özel anlaşmalar ve EFTA ortaklıkları, İsviçre’yi uluslararası pazarlarda güçlü kılıyor. Swissmem’in açıklamasına göre, teknolojik ürünlerin %80’i yurt dışına ihraç ediliyor ve serbest ticaret anlaşmaları olmadan İsviçreli KOBİ’ler küresel rekabette ayakta kalamazdı.
Ancak eleştiriler de yok değil. Public Eye gibi kuruluşlar, bu anlaşmaların gelişmekte olan ülkelerin sosyoekonomik dengelerini bozabileceği uyarısında bulunuyor. İnsan hakları maddeleri ise yeterince denetlenmediği gerekçesiyle eleştiriliyor. İsviçreli çiftçiler ise ucuz gıda ithalatı nedeniyle zarar görmekten endişeli.