
İsviçre Anayasası, çocukların özel korunma hakkını açıkça vurguluyor. Buna rağmen, toplamda 20 çocuğun kabulünü içeren bu insani girişim özellikle sağ kesimden ve Almanca konuşulan bölgelerden tepki topladı.
Eleştirilerin başında, çocukların refakatçileri arasında Hamas sempatizanlarının bulunabileceği endişesi yer alıyor. Ayrıca, eleştirmenler İsviçre’nin mevcut iltica altyapısının zaten sınırda olduğunu savunuyor.
SVP’li Kantonal Yöneticilerden Direnç
Eleştirilerde öne çıkan kantonların — Bern, Zürih ve Aargau — sağlık daireleri SVP tarafından yönetiliyor. Bu durum, ret yanıtlarının yalnızca lojistik değil, siyasi nedenlerle de bağlantılı olabileceğini düşündürüyor.
Yine de güvenlik endişeleri tamamen yersiz değil. Hamas’ın yıllarca süren baskı rejimi ve son iki yıldaki savaş birçok insanı radikalleştirdi. Ancak, bu çocuklar ve aileleri İsrail üzerinden Ürdün’e geçirilerek hem İsrail hem Ürdün makamları tarafından güvenlik kontrolünden geçiriliyor. İsrail’in potansiyel tehdit olarak gördüğü kişilerin geçişine izin vermesi oldukça düşük bir ihtimal.
İsviçre’nin Temkinli Filistin Politikası
Bu tartışmalar, İsviçre’nin uzun süredir izlediği temkinli Filistin politikasını da yansıtıyor. İsviçre hâlâ Filistin’i resmî olarak devlet olarak tanımıyor ve Birleşmiş Milletler’deki oylamalarda net bir tutum sergilemekte zorlanıyor.
İsviçre’nin yaralı çocukları kabul etmesi de geç kalmış bir adım olarak görülüyor. İtalya bu tür çocukları daha Haziran ayında kabul etmeye başlamıştı; bugün Avrupa genelinde yaklaşık 300 Filistinli çocuk tedavi altına alınmış durumda. Ayrıca, Batı İsviçre bu konuda çok daha açık bir tavır sergilerken, Almanca konuşulan bölgelerde direniş belirgin biçimde daha güçlü.
İnsani Yardımda Tarihî Süreklilik
İsviçre’nin savaş mağdurlarına kapılarını açması köklü bir gelenek. Birinci Dünya Savaşı’nda binlerce yaralı asker, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda ise on binlerce savaş mağduru çocuk ülkede tedavi edildi. Son olarak Ukrayna’dan yaralı çocuklar da İsviçre’ye getirilmişti.
Tüm politik çekincelere, korkulara ve gecikmelere rağmen, Gazze’den gelen çocukların kabulü İsviçre’nin insani değerleriyle tutarlıdır. Devlet Göç Sekreteri Vincenzo Mascioli’nin dediği gibi: “Bu, kızgın taşın üzerine düşen bir damla.” Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Gazze’de hâlâ yaklaşık 4000 yaralı çocuk kurtarılmayı bekliyor.







