
Yeni Savunma Bakanı Martin Pfister, mevcut askeri kapasiteyi güçlendirmek ve ulusal güvenliği sağlamak için önemli kararlar almak zorunda. Ancak, orduya dair artan eleştiriler, bütçe yetersizlikleri ve altyapı eksiklikleri bu süreci zora sokuyor.
İsviçre Ordusunun Durumu: Zayıf Noktalar ve Eksiklikler
İsviçre, tarafsızlık ilkesine bağlı kalmasına rağmen, savunma kabiliyetlerini güçlendirme ihtiyacıyla karşı karşıya. SVP Milletvekili Nicolas Kolly, İsviçre’nin askeri hazırlıklarının yetersiz olduğunu belirterek şu sözleri sarf etti:
"Bir ülkenin güvenliği, işleyen ve güçlü bir orduya bağlıdır. Eğer İsviçre gerçekten tarafsız ve egemen bir ülke olarak kalmak istiyorsa, ordusuna yeterli kaynakları sağlamalıdır. Bugün gelinen noktada bu sağlanamıyor."
Benzer eleştiriler, İsviçre Subaylar Derneği’nde de gündeme geldi. Derneğin üst düzey yetkililerinden Carl-Gustav Mez, mevcut durumu çarpıcı bir benzetmeyle özetledi:
"1989’dan bu yana orduya gerekli kaynakların yalnızca yarısı sağlandı. İsviçre ordusu, aç bırakılmış bir hasta gibi."
Mez’in dikkat çektiği bazı temel sorunlar şunlar:
- Askeri altyapının yetersizliği: Askeri üsler, lojistik destek ve modernizasyon projeleri yavaş ilerliyor.
- Mühimmat ve malzeme eksikliği: Savunma harcamalarının kısıtlı olması, askeri operasyonların etkinliğini düşürüyor.
- Personel sıkıntısı: Eğitimli asker sayısının azalması, ordunun operasyonel gücünü sınırlıyor.
Genç Askerlerin Endişesi: Savaş Çıkar mı?
İsviçre’nin askeri eğitim merkezlerinden biri olan Bière’deki askeri eğitim kampında gençler, gelecekte karşılaşabilecekleri belirsizlikten endişeli. 19 yaşındaki Samuel Bonvin, bu konudaki duygularını şu sözlerle ifade etti:
"Umarım hiçbir zaman savaşmak zorunda kalmam ama mevcut siyasi atmosfer beni şaşırtmıyor."
Öte yandan, Lausanne’da lise öğrencisi olan Noé Vanetti, askerliğe dair şüphelerini dile getirerek, "Acaba orduya katılmak gerçekten doğru mu?" diye sorguluyor.
Bu kaygılar, orduya katılım oranlarının düşmesine neden olabilir. İsviçre’de zorunlu askerlik hizmeti devam etse de, birçok genç, artan küresel gerilim nedeniyle orduya katılma konusunda çekinceli.
Savunma Bakanı Pfister’i Bekleyen Büyük Zorluklar
Yeni Savunma Bakanı Martin Pfister, görevine büyük bir baskı altında başladı. İsviçre ordusunu güçlendirmek ve modernize etmek için çözülmesi gereken birçok sorun var:
- İsviçre Silahlı Kuvvetleri’nin altyapı eksiklikleri: Askeri üslerin ve mühimmat depolarının modernizasyonu gerekiyor.
- RUAG’daki milyonluk yolsuzluk skandalı: Devlet destekli savunma şirketi RUAG’da yaşanan usulsüzlükler, savunma sanayisinin güvenilirliğini sarsıyor.
- Havacılık projelerinde yaşanan gecikmeler: İsviçre’nin yeni insansız hava araçları ve savaş uçakları hâlâ faaliyete geçirilemedi.
Pfister’in bu sorunlarla nasıl başa çıkacağı, İsviçre’nin güvenlik politikasını da şekillendirecek. Savunma bütçesinde artış yapılması, askeri iş birliklerinin güçlendirilmesi ve yeni stratejiler geliştirilmesi bekleniyor. Ancak, kamuoyundaki bazı kesimler, daha fazla silahlanmanın tarafsızlık politikasına zarar vereceğini düşünüyor.
İsviçre’nin Gelecek Stratejisi: Tarafsızlık ve Güvenlik Dengesi
İsviçre, geleneksel olarak tarafsızlık politikasını benimsemiş bir ülke olsa da, değişen jeopolitik dinamikler yeni kararlar alınmasını zorunlu kılıyor. Avrupa’da artan savunma harcamaları ve NATO’nun güçlenmesi, İsviçre’nin de güvenlik politikalarını gözden geçirmesine neden oluyor.
Savunma Bakanlığı yetkilileri, İsviçre’nin tarafsız kalırken askeri kabiliyetlerini artırması gerektiğini savunuyor. Önerilen bazı önlemler şunlar:
- Savunma harcamalarının artırılması: Yeni teknolojilere yatırım yaparak ordunun modernize edilmesi.
- Askeri iş birliklerinin güçlendirilmesi: İsviçre’nin Avrupa’daki güvenlik ağlarıyla daha fazla iş birliği yapması.
- Siber güvenlik önlemlerinin artırılması: Dijital tehditlere karşı daha güçlü savunma sistemleri geliştirilmesi.
Ancak, bu adımların ne kadar sürede hayata geçirileceği ve kamuoyunun tepkisinin nasıl olacağı belirsiz.
İsviçre’nin savunma stratejisi, gelecekteki uluslararası gelişmelere bağlı olarak şekillenecek. Avrupa’daki askeri hareketlilik göz önüne alındığında, İsviçre’nin ordusunu güçlendirmesi kaçınılmaz görünüyor. Ancak, tarafsızlık ilkesinin korunması ve gereksiz militarizasyondan kaçınılması da büyük bir hassasiyet gerektiriyor.
Yeni Savunma Bakanı Martin Pfister, bu dengeyi koruyarak İsviçre’nin güvenliğini sağlamaya çalışacak. Ancak artan küresel tehditler, ülkenin güvenlik politikalarının daha sıkı ve etkili hale getirilmesini zorunlu kılıyor.
Kaynak: SRF