
İsviçre devlet televizyonu SRF’in ekonomi editörü Jan Baumann, bu kararın İsviçre ekonomisine olası etkilerini değerlendirdi.
İlk günden büyük etki beklenmiyor
Baumann, ilk gün için büyük bir etki beklenmediğini ancak zamanla bu yükün firmalar için daha da ağırlaşacağını belirtti. ABD’ye ihracat yapan İsviçreli firmaların, rakiplerine kıyasla aniden daha az rekabetçi hale geldiğine dikkat çeken Baumann, Avrupa Birliği ülkelerinden gelen ürünlere uygulanan vergilerin çok daha düşük olduğunu vurguladı.
Özellikle saatçilik, makine sanayi, çikolata ve peynir sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar, bu sürece birkaç aydır hazırlanıyor. ABD'deki depolara önceden büyük miktarda ürün gönderildiğini belirten Baumann, firmaların üretim zincirlerini yeniden yapılandırmaya çalıştığını söyledi. ABD’de yerel üretim yapmak ya da mevcut üretimi artırmak da çözüm yolları arasında yer alıyor. Ancak bu tür önlemler için daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.
Ekonomik kayıp ne kadar büyük olabilir?
İlk tahminlere göre, bu gelişme İsviçre’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nda (GSYİH) yüzde 1’e kadar bir yavaşlamaya neden olabilir. Bu etki, özellikle ilaç ürünlerine de gümrük vergisi getirilip getirilmeyeceğine bağlı olarak değişecek. Şimdilik ilaç sektörü muaf tutulmuş durumda.
Vergiler ilk etapta ABD'deki ithalatçılar tarafından ödeniyor ve bu bedel ABD hazinesine aktarılıyor. Ancak bu maliyetin bir kısmının Amerikan tüketicilere yansıtılacağı tahmin ediliyor. Bu da ABD’de fiyat artışlarına ve enflasyonda yükselişe neden olabilir.
İsviçre tarafında ise, uzun vadede işten çıkarmaların yaşanabileceği endişesi mevcut. Ekonomi çevreleri, bu nedenle hükümetten destek talep ediyor.
Federal Hükümet ne yapabilir?
İsviçre Federal Konseyi’nin (Bundesrat), şirketlere destek olmak için kısa çalışma ödeneği süresini iki yıla kadar uzatabileceği belirtiliyor. Ayrıca, vergi indirimleri ya da diğer ekonomik teşviklerin gündeme gelmesi de söz konusu. Ancak bu tür önlemler İsviçre'de siyasi tartışmaları da beraberinde getirebilir.
Öte yandan, ABD ile yürütülen müzakerelerin henüz sona ermediği, perde arkasında diplomatik görüşmelerin sürdüğü ifade ediliyor. İsviçre’nin ABD’den daha fazla ithalat yapmayı taahhüt etmesi ya da İsviçreli şirketlerin ABD’de daha fazla yatırım yaparak istihdam sağlaması gibi teklifler masada.