
Cassis: “Şimdi dosyada liderliği üstleniyoruz”
Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, normalde temkinli tutumuyla bilinirken, bu kez net konuştu: “AB dosyasında artık biz öndeyiz.” Bu açıklama, Bern-Brüksel hattındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açıldığını gösteriyor.
Hedef: Anlaşmaların halk oylamasında geçmesi
Federal Hükümet, anlaşmaların oylanmasında sadece halk çoğunluğunu (Volksmehr) yeterli görmeyi kararlaştırdı. Bu da, anlaşma paketinin referandumdan geçme şansını artırıyor. Zira özellikle kırsal ve muhafazakâr kantonların şüpheci yaklaşımı nedeniyle, Ständemehr (kanton çoğunluğu) şartı anlaşmanın reddedilmesi riskini doğuruyordu. Bu risk, 1992’de Avrupa Ekonomik Alanı (EWR) oylamasında da yaşanmıştı: O dönem halkın çoğu “evet” dese de, kantonlar reddetmişti.
Muhalefetten sert tepki
Federal Hükümet’in bu kararı, SVP (İsviçre Halk Partisi) ve AB karşıtı “Kompass Europa” adlı iş dünyası grubundan sert tepki gördü. Zengin iş insanı Alfred Gantner’in desteklediği grup, AB ile yapılacak bu tür kapsamlı anlaşmalarda kanton çoğunluğunun zorunlu olması için halk inisiyatifi başlatmayı planlıyor.
Ancak 2012 yılında benzer bir girişim, halk oylamasında açık şekilde reddedilmişti. Üstelik pek çok anayasa hukukçusu ve Federal Adalet Dairesi de, AB anlaşmalarında Ständemehr şartının yasal olarak zorunlu olmadığını belirtiyor.
Son söz parlamentoda
Federal Hükümet kararını vermiş olsa da, nihai karar yetkisi parlamentoya ait. Ulusal Konsey (Nationalrat) ve Eyaletler Konseyi (Ständerat), isterse anlaşmaları Ständemehr şartına bağlayabilir. Ancak mevcut jeopolitik ortamda, parlamentoda da anlaşmalara destek verenlerin çoğunlukta olduğu görülüyor.