Zürih Üniversite Hastanesi'nde (Zürcher Unispital) gittiğinizde acil servisin önünde üç kişinin beklemekte olduğunu görüyorsunuz: Acil servise gelenlerin kişisel bilgilerini sorgulayan ve kaydeden iki çalışan ve bir hemşire. Bir hastada öksürük veya ateş gibi tipik korona semptomları varsa, basit bir oksijen ölçümü için parmağından kan alınması gerekiyor.
Hemşire kandaki oksijen doygunluğuna göre hastanın hangi bölüme gideceğini bu aşamada belirliyor. Eğer gelen kişide korona şüphesi varsa ya poliklinik merkezine ya da doğrudan acil servise gitmesi gerekiyor. Acil servis bölüm direktörü Dagmar Keller, "Geldiklerinde korona semptomlarını açıkça gösteren hastalarımız var" diyor.
“Hastaneye geldiklerinde, bu insanlar zaten çok ciddi bir şekilde hasta durumdular ve vakit kaybetmeden suni solunuma alınmaları gerekiyor. “İtalya'da mevcut binlerce şiddetli vaka maalesef İsviçre ve Zürih'te de artıyor.”
Kapasite sürekli genişletiliyor
Hastane parkındaki yeni bina Süd 2B'deki yoğun bakım ünitesinin (IPS) hali hazırdaki durumu şu: 16 yataklı ilk koğuş dolmak üzere. Geçen Temmuz ayında tadilattan geçen eski yoğun bakım ünitesi ise 12 kişiye kadar ek hizmet verebilecek. Şu an ise hızlı bir şekilde sadece Korona hastaları için 41 yatak kapasiteli yeni bir yoğun bakım ünitesi devreye alınmaya çalışıyor.