
Değişikliklerin merkezinde, yardıma başvuranların daha sıkı denetlenebilmesi yer alıyor. Bu kapsamda, belediyelere sosyal dedektif görevlendirme yetkisi verilmesi öngörülüyor.
Yasada neler değişecek?
Yeni yasa taslağına göre:
- İlk mesleki eğitim sürecinde olan genç yetişkinler, aldıkları sosyal yardımı geri ödemek zorunda kalmayacak.
- Belediyeler, yardımı haksız yere aldığına dair somut şüphe bulunan kişiler hakkında sosyal denetçi (dedektif) görevlendirebilecek.
- Sosyal yardım başvurusunda bulunan kişiler, son on yılda kendi rızalarıyla birikimlerinden feragat etmişlerse, bu durum yardım miktarının düşmesine yol açabilecek.
Eleştiriler ne yönde?
Yasa değişikliğine karşı çıkanların başında SP Uri Eş Başkanı Jonas Bissig yer alıyor. Bissig, küçük ve sıkı sosyal ilişkilerin olduğu bir kantonda dedektiflerin gereksiz olduğunu savunuyor: “Uri’de herkes kimin ne durumda olduğunu bilir. Dolandırıcılık zaten kolay değil. Ayrıca, bu dedektiflerin masrafı, sağlayacağı tasarrufla kıyaslanamaz.”
Özellikle gönüllü mal varlığı feragatinin cezalandırılmasına da tepki büyük. “Bir yakınının eğitimine destek olmak için parasını veren biri, yıllar sonra yardıma ihtiyaç duyduğunda cezalandırılmamalı,” diyor Bissig.
Destekleyenler ne diyor?
Yasa teklifini ilk olarak meclise sunan Mitte Partisi Başkanı Flavio Gisler ise revizyonun gerekli olduğunu savunuyor: “Bugünkü yasaya göre bir milyoner tüm servetini devredip ertesi gün yardım başvurusu yapabilir. Bu düzeltilmeli.” Gisler, sosyal yardım alan bazı kişilerin kayıtsız çalıştığını ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini vurguluyor. “Amaç kimseyi zan altında bırakmak değil, adil yardım sistemine olan güveni artırmak,” diyor.
Siyasi cepheler nasıl bölünmüş durumda?
Yasa değişikliğini destekleyen partiler: Mitte, FDP ve SVP.
Muhalefetteki partiler: SP, Yeşiller ve Grünliberale.
Yasa kabul edilirse Uri kantonunda sosyal yardım alanlar, daha sıkı kontrollerle karşı karşıya kalacak. Eleştiriler ise bu kontrollerin istismarı önlemekten çok ihtiyaç sahiplerini baskı altında bırakacağı yönünde. Oylamanın sonucu, yalnızca yerel sosyal politikaları değil, ülke genelinde sosyal yardım sistemine dair tartışmaları da etkileyecek nitelikte.