Klasik kokteyllerinden Sex on the Beach ve Hurricane gibi içkiler, genellikle kokteyllerle ilk tanışma noktası olmuştur. Meyveli, renkli ve cazip bu karışımlar, aynı zamanda güçlü alkol içerikleriyle dikkat çeker. Ancak bu dünyada sebzelerin yeri neredeyse yok gibiydi.
Oysa ünlü Bloody Mary kokteylini düşünmeden sebzeleri kokteyllerden tamamen dışlamak yanlış olur. Domates suyu ve kereviz sapı olmadan bu ikonik içeceği hayal etmek mümkün değil. 1920'lerde Harry's New York Bar'da Fernand Pete Petiot tarafından yaratıldığı düşünülen Bloody Mary, sebzelerin kokteyl dünyasındaki yolculuğunu başlatmıştır.
Sebze suları, içeceklere benzersiz tatlar ekleyebilir. Örneğin, turp suyu, gin’in ardıç notalarıyla uyum sağlar ve lime ile birleştiğinde ferahlatıcı bir twist yaratır. Paprika, havuç, salatalık ve kırmızı pancar da giderek popüler hale geliyor. Özellikle pancar, yüksek şeker içeriği ile dikkat çeker.
Sebzelerin sadece suyu değil, diğer formları da barmenlerin elinde bir sanata dönüşüyor. Örneğin, tereyağında sotelenmiş kabak, içeceklere hoş bir umami katabilir. Dolmalık biberden yapılan tatlımsı şuruplar ise özgün tatlar yaratmak için ideal bir tabandır.
Sebze bazlı kokteyller, sadece içecek dünyasında yeni bir trend değil, aynı zamanda tatların sınırlarını zorlayan bir keşif yolculuğu. Kendinizi klasik kokteyllerden farklı bir deneyime açmak istiyorsanız, sebze bahçesinin kapıları size her zaman açık!