Migros'un müşteri ile doğrudan teması olan çalışanlara yönelik başörtüsü yasağının ardından, iki gün işe gitmeme kararı alan M.A.'ya, bu durum "işe gelmeme" olarak değerlendirilip, iş akdi feshedildi.
M.A., kendisini "gerçekten ayrımcılığa uğramış" hissettiğini ifade ediyor. "Yöneticim, başörtüsü ile işe gelemeyeceğimi söyledi, aksi takdirde eve gönderileceğimi belirtti" diyen M.A., iş yerindeki kıyafet kurallarının dini semboller içermemesi gerektiği yönünde bilgilendirildiğini, ancak diğer çalışanların elinde büyük haç dövmeleri ile çalışabildiklerini dile getiriyor.
M.A., başka bir departmana transfer edilme talebinde de bulunmuş, ancak bu talebi de reddedilmiş. Migros'taki altı yıllık çalışma süresine rağmen, kendisine başka bir görev teklif edilmemesinden yakınıyor. Başörtüsü takmadan işe gitmek istemeyince, işveren tarafından "işe gelmeme" gerekçesiyle işten çıkarıldı. Şimdi M.A., Migros aleyhine dava açmış durumda.
Migros cephesinden yapılan açıklamada ise, şirketin giyim kurallarının ulusal düzeyde düzenlendiği, ancak her kooperatifin veya şirketin kendi özgül durumuna göre bu kuralları şekillendirebileceği belirtildi. Medya sözcüsü Carmen Hefti, müşteri ile teması olan tüm çalışanların, dini başörtüsü dahil olmak üzere, başörtüsü takmalarının yasak olduğunu ifade etti. Bu yasağın arkasındaki nedenin güvenlik ve hijyen kurallarının korunması olduğunu vurguladı. Hefti, şu anda başörtüsü kurallarını dahil, giyim kurallarının bazı noktalarını gözden geçirme sürecinde olduklarını belirtti.
M.A.'nın durumuna özel olarak değinen Hefti, Migros çalışanlarının kariyer gelişimi için içerden iş değişikliğinin mümkün olduğunu, ancak bu durumun bireyin yetenekleri ve boş pozisyonların varlığına bağlı olduğunu ifade etti. Ancak, gizlilik gerekçesiyle M.A.'nın spesifik durumu hakkında yorum yapmaktan kaçındı.