
Aynı dönemde İsviçre'den ayrılan kişi sayısında artış görüldü. Bu gelişmeler sonucunda net göç 15.459 kişi azalarak 83.392’ye düştü. Bu, net göçte %15,6'lık bir azalma anlamına geliyor.
Bu düşüşün en belirgin nedenlerinden biri, Ukraynalı mültecilerin geliş hızındaki yavaşlama oldu. 2023 yılında İsviçre, Ukraynalı mültecilere çalışma hakkı tanıyan 50.600 adet S oturum izni vermişti. Bu durum, İsviçre nüfusunun 1960’lardan bu yana en hızlı yıllık büyümesini beraberinde getirmişti. Ancak 2024 yılında verilen yeni S izinleri yalnızca 9.600 ile sınırlı kaldı.
Geri Dönüşlerde Artış Var
Ancak sadece Ukrayna bağlantılı göçteki azalma değil, aynı zamanda İsviçre’de uzun süredir yaşayan bazı yabancıların ülkelerine dönüş kararı da bu düşüşte etkili oldu. Özellikle Portekiz vatandaşlarının geri dönüş oranında artış gözlemlendi.
Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA – Norveç, İzlanda ve Lihtenştayn) ülkeleri, İsviçre’ye gelen göçmenlerin %70,7’sini oluşturmaya devam ediyor. Ülkedeki toplam 2.368.364 yabancı nüfusun üçte ikisi bu bölgeden geliyor.
İsviçre’ye gelen göçmenlerin önemli bir kısmı komşu ülkeler olan İtalya ve Almanya’dan; daha uzak Avrupa ülkelerinden ise Portekiz ve İspanya’dan geliyor. 1990’larda Kosova gibi savaş bölgelerinden gelen mülteciler de zamanla İsviçre’de kalıcı topluluklar oluşturdu.
Almanlar Zirvede, Portekizliler Geri Planda
İtalyanlar, uzun yıllar boyunca İsviçre’deki en kalabalık yabancı nüfus grubunu oluşturdu. Ancak son yıllarda bu dağılımda değişim gözleniyor. 2024 yılında İsviçre’ye gelen yeni göçmenlerin %14’ü Almanya’dan olurken, Fransa’dan gelenlerin oranı da artış gösterdi. Buna karşılık, İtalya ve Portekiz’den gelenlerin oranı düşüşte.
AB/EFTA ülkelerinden gelenlerin büyük çoğunluğu iş olanakları için İsviçre’yi tercih ederken, diğer ülkelerden gelenlerin önemli bir kısmı aile birleşimi amacıyla ülkeye giriş yapıyor.
İsviçre Halkı Göç Konusunda Ne Düşünüyor?
İsviçre nüfusunun dörtte birinden fazlası yabancı kökenli. Bu durum, tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi toplumda farklı görüşlerin oluşmasına neden oluyor. Göçün ekonomik ve kültürel katkılarını savunanlar olduğu gibi, entegrasyon ve sosyal yükler konusunda endişe duyanlar da mevcut.