
Rapora göre İspanya'nın güneydoğusu, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Balkanlar’ın güneydoğusu kuraklık açısından en yüksek risk kategorisinde bulunuyor. Öte yandan, Avrupa’nın kuzey ve doğu kesimleri de mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıkların etkisiyle kuraklık uyarısı altına girmiş durumda.
Avrupa Kopernik İklim Değişikliği Servisi (C3S), Mart 2025’in Avrupa genelinde şimdiye kadarki en sıcak mart ayı olduğunu, bazı ülkelerde ise tarihin en kurak mart ayının yaşandığını duyurmuştu.
Turizm bölgeleri sıkıntıda
EDO'nun verilerine göre Avrupa Birliği'ne üye 27 ülkenin (Madeira, Azorlar ve Kanarya Adaları hariç) %1,6'sı ve Birleşik Krallık en yüksek alarm seviyesinde bulunuyor. Bu seviye, bölgelerdeki bitki örtüsünde stres belirtileri, toprakta nem eksikliği ve ortalamanın altında yağış olduğu anlamına geliyor.
Yunanistan’ın popüler tatil adaları Santorini ve Mikonos gibi yerlerde su temini ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Bu bölgelerde havuzların doldurulması ya da duşlarda kullanılmak üzere Atina’dan su taşınması ya da deniz suyunun arıtılması gündemde.
Thessaly Üniversitesi’nden su kaynakları yönetimi uzmanı Prof. Nikitas Mylopoulos, Sky News’e yaptığı açıklamada, turizmin plansızca büyüdüğünü ve bu durumun yaz aylarında su tüketimini dramatik şekilde artırdığını vurguladı. Ancak Mylopoulos’a göre tarımsal sulama, israf ve yetersiz politikalar nedeniyle su kaynakları üzerindeki asıl yükü oluşturan sektör konumunda.
Kuraklığın tarıma etkisi genişliyor
Ukrayna başta olmak üzere çevresindeki ülkelerde kuraklık kaynaklı alarm durumu, mahsul üretimini ve doğal bitki örtüsünü tehdit ediyor. Küresel tahıl ticaretinde önemli bir paya sahip olan Ukrayna’da sıcaklıklar 2023’te 1951-1980 ortalamasının 2,7°C üzerine çıktı. Bu durumun küresel gıda arzı üzerinde ciddi sonuçları olabileceği belirtiliyor. Ayrıca Polonya ve Slovakya’nın bazı kesimleri de kuraklık etkisi altında.
Türkiye’nin batı, güneydoğu ve iç bölgeleriyle birlikte Suriye’nin kuzey ve batı kesimleri, Lübnan, İsrail, Filistin, Ürdün’ün bazı kısımları, Irak’ın kuzeyi, İran ve Azerbaycan da alarm veren bölgeler arasında yer alıyor.
Kuzey Afrika'da ise kuraklık kaynaklı alarm ve uyarı durumu bir yılı aşkın süredir devam ediyor.
Kuzey Avrupa’da da kuraklık uyarıları artıyor
EDO'nun Birleşik Kuraklık Göstergesi’ne (CDI) göre, AB ülkeleri ile Birleşik Krallık topraklarının yaklaşık %40’ında kuraklık uyarısı geçerli. Bu uyarılar İrlanda’dan Alplerin kuzey eteklerine, Finlandiya’dan güney Rusya’ya ve Türkiye’ye kadar geniş bir alanı kapsıyor.
Mayıs ayının ortasında Kuzey Avrupa'daki sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrederek bu durumu tetikledi.
Kuraklığın sadece tarımı değil, hidroelektrik üretimini de olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Uluslararası Hidroelektrik Birliği’ne göre, ani sıcaklık değişimleri ve düzensiz yağışlar enerji santrallerini kapasitelerinin sınırlarında çalışmak zorunda bırakıyor.
Bilim insanları, küresel ısınmanın Akdeniz çevresi dahil bazı bölgelerde kuraklığı artırdığı konusunda hemfikir. 2022’de yaşanan geniş çaplı kuraklığın, iklim değişikliği nedeniyle 20 kat daha olası hale geldiği belirtilmişti.
2025 baharında yaşanan kuraklıkla ilgili benzer bir analiz henüz yapılmamış olsa da, Copernicus ve Avrupa Küresel Kuraklık Gözlemevleri koordinatörü Andrea Toreti’ye göre iklim değişikliği sıcaklık artışlarına ve yağış düzenlerindeki değişikliklere neden olarak kuraklıkları derinleştiriyor.
Toreti, Euronews Green’e yaptığı önceki açıklamalarda, genellikle bahar aylarında yağışlarla dengelenen su eksikliğinin artık aynı şekilde telafi edilemediğine ve bu dengenin bozulduğuna dikkat çekmişti.