
2024 yazında Gürcistan’dan gelen ağır hastaların, tedaviye erişebilmek için İsviçre’ye sığınma başvurusu yaptığı ortaya çıkmıştı. Her ne kadar Gürcistan'dan gelen başvuruların kabul edilme ihtimali son derece düşük olsa da, Göç Sekreterliği (SEM) bu tür 26 vaka tespit etti.
Jacqueline de Quattro, yalnızca sağlık hizmetlerinden faydalanmak için yapılan başvuruların “kabul edilemez bir suistimal” olduğunu savunuyor. Sığınma hakkı olmayan kişilerin, örneğin diş ya da ortodontik tedaviler için devleti yük altına soktuğunu vurguluyor.
Ulusal ve uluslararası çözüm çağrısı
De Quattro, meclise sunduğu önergesinde bu tür kötüye kullanımlara karşı hem ulusal hem uluslararası düzeyde adımlar atılmasını talep ediyor. “Gerçekten korunmaya muhtaç olan herkes elbette sağlık hizmetlerine erişebilmelidir. Ancak yalnızca tıbbi gerekçelerle yapılan başvurular ayrı tutulmalıdır” diyor.
Geniş siyasi destek ama eleştiriler de var
Orta Parti’den Ulusal Meclis Üyesi Niccoló Paganini, bu tür başvuruların açıkça kötüye kullanım olduğunu belirtiyor. SVP’li Pascal Schmid ise öneriyi desteklemekle birlikte yetersiz buluyor: “Gerçek niyetin sadece tedavi olup olmadığını kanıtlamak pratikte çok zor.” Schmid, çözüm olarak sığınma sürecindeki kişilerin yalnızca temel sağlık hizmetlerinden yararlanmasını öneriyor.
SP: Etik dışı ve gereksiz
SP Ulusal Meclis Üyesi Céline Widmer ise öneriye sert tepki gösteriyor. “Sığınma sistemindeki suistimallerle mücadele elbette önemli. Ancak sığınmacılara sağlık hizmetlerini kısıtlamak, İsviçre’nin insani değerleriyle bağdaşmaz” diyor. Widmer’e göre önerge zaten mevcut yasalarca kapsanıyor ve bu nedenle gereksiz.







