
30 Ağustos’tan bu yana BM önünde süren eyleme farklı ülkelerden onlarca aktivist katılıyor. AA muhabirine konuşan İsviçreli aktivist Nus, filoya destek verdiğini belirterek, “Gazze’ye yiyecek ulaştırmaları çok önemli. İnsanlar açlıktan ölüyor, yaptıkları iş hayati bir görev” dedi.
Nus, BM’nin İsrail’e yeterli baskıyı yapmadığını eleştirerek, “Küresel Sumud Filosu’na daha önce saldırı düzenlendi. Güvenliğin sağlanması şart, güç kullanılmasına gerek yok” ifadelerini kullandı. Aktivist, bu girişimin halktan büyük destek gördüğünü ve Batılı ülkelerin de duruma müdahale etmesini umduklarını belirtti.

Fransız aktivist Caroline Prati ise filoya desteklerini göstermek amacıyla 30 Ağustos’ta BM önünde kamp kurduklarını dile getirerek, “Filoya katılan teknelere çıkan insanlar çok cesur. BM, filoları korumalı ve uluslararası kararlarına uymalı” dedi. Prati, İsrail’in BM kararlarını ihlal ederek Gazze’de çok sayıda gazeteci ve insani yardım çalışanını öldürdüğünü hatırlattı.
Prati, BM’nin 377 sayılı kararının, Güvenlik Konseyi vetoları nedeniyle görevini yerine getiremediği durumlarda müdahale edilmesini ve barış için askeri güçlerin gönderilmesini mümkün kıldığını belirtti. Ayrıca ülkeleri, İsrail’e silah ve ekonomik desteklerini durdurmaya çağırdı.
Küresel Sumud Filosu
Filistin ile dayanışma amacıyla kurulan Küresel Sumud Filosu, 50’den fazla ülkeden destek alan uluslararası sivil yardım filosudur. 31 Ağustos’ta İspanya’nın Barselona kentinden Gazze’ye hareket eden tekneler, 7 Eylül’de Tunus’a ulaşmaya başladı. Tunus’ta filoya 8 ve 9 Eylül gecesi drone saldırıları gerçekleştirildi.
Geçmişte Gazze’ye tek tek giden gemilere İsrail müdahale etmiş, teknelere el koymuş ve aktivistleri sınır dışı etmişti. Küresel Sumud Filosu, şimdiye kadar Gazze’ye doğru yola çıkan en kalabalık filo olma özelliğini taşıyor.
Filonun adını oluşturan “Sumud”, Arapçada “kararlılık” veya “sarsılmaz azim” anlamına gelir. 1967 Altı Gün Savaşı’ndan sonra Filistin halkı arasında işgale karşı direnç, sivil itaatsizlik ve kültürel direnişi simgeleyen bir kavrama dönüştü. Bu kavram, toprakta kalma, Filistin kimliğini yaşatma ve şiddet içermeyen yollarla alternatif yapılar kurmayı ifade eder.