
Dünyanın dört bir yanından televizyonlar tarafından takip edilen bu protesto, genellikle sessiz kalan kurum çalışanları açısından nadir bir çıkış oldu.
Gösteri, Cenevre'deki genel atmosferin ne kadar gergin olduğunu gözler önüne seriyor. Uluslararası örgütlerin hangi düzeyde küçülmeye gideceği henüz netleşmemişken, çok sayıda çalışan işini kaybetme korkusu yaşıyor. Ayrıca, birçok pozisyonun başka ülkelere kaydırılması da gündemde. Zira Cenevre, BM'nin en pahalı üslerinden biri konumunda.
ABD Kaynaklı Krizin Etkileri Sürüyor
BM çatısı altındaki pek çok kuruluş, son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nin dış yardım bütçesini kesmesinin ardından mali krizle boğuşuyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelir gelmez, başta USAID (Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı) olmak üzere birçok dış yardım programını durdurması, BM ajanslarını doğrudan etkiledi. Washington’un bugüne kadar BM’nin en büyük mali destekçisi olduğu düşünüldüğünde, bu kesintiler insani yardım görevlerini sekteye uğrattı.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Çalışan Konseyi Başkanı Nathalie Meynet, pek çok yardım programının durdurulduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Artık dünyanın her yerinde mültecilere sunduğumuz desteği sürdüremeyecek olmaktan endişeliyiz.”
Kararlar Yolda
BM Mülteciler Ajansı, dünya genelinde %30’a varan personel azaltımı ile karşı karşıya. Nathalie Meynet, bu gösteriyi bir alarm çağrısı olarak nitelendiriyor. “Sesimizi duyurarak daha fazla bağışçının devreye girmesini ve operasyonlarımız için düzenli bir finansman sağlamasını umut ediyoruz,” diyor.
Cenevre'de hangi pozisyonların kesileceği ise henüz kesinleşmedi. Ancak Mayıs ayı boyunca birçok BM kuruluşunun çalışanlarına pozisyonlarının korunup korunmayacağına dair bilgi vermesi bekleniyor. Yani, önümüzdeki haftalar Cenevre’deki uluslararası kamu çalışanları için belirleyici olacak.