
Rapora göre, özellikle Doğu ve Güneydoğu Avrupa ile İspanya’nın güneyinde, yıllık ortalama sıcaklıklar 1991-2020 dönemine ait normallerin 3 ila 4 derece üzerine çıktı. Buna karşın, Batı Avrupa’da – özellikle Fransa’nın batısı ile İspanya’nın kuzeyinde – sıcaklık farkları yalnızca birkaç ondalık derece ile sınırlı kaldı.
Güneşli ama kurak bir yıl
Yalnızca sıcaklık değil, yağış miktarı ve güneşlenme süresi açısından da bölgesel uçurumlar gözlemlendi. Birçok bölgede mevsim normallerinin çok altında yağış gerçekleşirken, uzun süreli güneşli havalar kuraklık etkilerini artırdı. Özellikle tarım alanları ve orman yangınlarına karşı hassas bölgelerde bu durum alarm verici boyutlara ulaştı.
Buzullar büyük ölçüde eridi
Raporda ayrıca, 2024 yazında yaşanan aşırı sıcak ve güneşli havalar nedeniyle Avrupa’nın birçok bölgesindeki buzulların ciddi ölçüde eridiği vurgulandı. Norveç’in kuzeyinde yer alan Svalbard Adaları ile ülkenin diğer bölgelerinde buzul kalınlığındaki azalma yer yer iki metreyi aştı.
Bu durum, kuzey bölgelerinde normalin üzerinde kar yağışı görülmesine rağmen gerçekleşti. Avrupa’nın diğer çoğu bölgesinde ise kar örtüsünde ciddi bir azalma yaşandı.
Bilim insanları endişeli
Raporda yer alan bir başka dikkat çekici nokta ise iklim gözlemlerini sürdüren altyapılara yönelik bütçe kesintileri. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde meteorolojiye ayrılan fonlardaki düşüş, bilim dünyasında endişe yaratıyor. Uzmanlara göre bu kesintiler, küresel iklim değişikliğine karşı alınacak önlemleri ve veri tabanlı analizleri ciddi şekilde sekteye uğratabilir.