
Parlamenterler, Tel Aviv’e silah ambargosu uygulanması ve AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması çağrısında bulundu.
AP’nin yaz tatili sonrası düzenlenen ilk Genel Kurul oturumunda konuşan Belçikalı vekil Marc Botenga, “Gazze kırılma noktasında” başlıklı oturumda, Avrupa’nın “katliamları desteklediğini” dile getirdi. Botenga, AB’nin İsrail’e milyonlarca avro ve silah yardımı sağlamaya devam ettiğini belirterek, “Eğer bir ahlaki pusuladan söz edilecekse, bu artık Avrupa kurumlarında değil, Gazze’de yaşananlara karşı harekete geçen halkın elindedir. Burada yaşanan şey, gözlerimizin önünde gerçekleşen bir soykırımdır” ifadelerini kullandı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ı da eleştiren Botenga, “İsrail bakanıyla insani yardım konusunu konuştuğunuzu söylüyorsunuz. Ancak o günden bu yana Gazze’de kıtlık derinleşti. Gazze artık kıtlıkla boğuşuyor” dedi.
Fransız milletvekili ve AP’deki Sol grubun başkanı Manon Aubry ise, Gazze’de son yüzyılın en ağır insani felaketlerinden birinin yaşandığını vurguladı. Aubry, parlamentonun Gazze’deki soykırımı gündeme almasının 700 günü bulduğunu hatırlatarak, “Binlerce çocuk öldürüldükten, yüzlerce gazeteci katledildikten ve Netanyahu Batı Şeria’da da soykırım planlarını genişletme kararı aldıktan sonra bu konuyu tartışıyoruz” dedi.
Aubry, yalnızca kınamanın değil, somut adımların atılması gerektiğini vurgulayarak, “Silah ambargosu uygulanmalı. Fransa İsrail’e rekor sayıda silah gönderdi. İnsan hakları ihlallerini kabul ettiğiniz halde Ortaklık Anlaşması neden hâlâ yürürlükte?” diye sordu. Ayrıca, İspanya’dan Gazze’ye doğru yola çıkan Küresel Sumud Filosu’nun AB liderlerinden daha cesur olduğunu belirterek, filonun diplomatik koruma altına alınmasını istedi.
Aubry, “Gazze için 700 gün daha beklenemez. O zamana kadar orada ne insan kalacak, ne barınak, ne de hastane… Halk, ölülerini defnedecek topraktan bile yoksun bırakıldı” sözleriyle aciliyet vurgusu yaptı. Avrupalı liderlerin ahlaki değerlerini kaybettiğini ifade eden Aubry, geç olmadan harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
İspanyol parlamenter ve Filistin Delegasyonu üyesi Ana Miranda Paz da konuşmasında Kallas’ın “soykırım” kelimesini kullanmamasını eleştirdi. Paz, “Artık çocukların öldürülmesini görmekten bıkan insanlar bu kelimeyi yüksek sesle söylüyor. Ancak Avrupa’daki Filistin yanlısı gösterilere polis şiddetle müdahale ediyor. Soykırımı dile getirdiğimiz için gözaltına alındığımız bir dünyada yaşıyoruz. Bu büyük bir yanlış, ama bu soykırım sona erene kadar mücadeleye devam edeceğim” dedi.