Stettler, İsviçre'nin doğal güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve altyapısı sayesinde zaten yüksek segmentte yer aldığını belirtiyor:
"İsviçre, uluslararası ölçekte pahalı bir ülke olsa da cazip bir destinasyon. Premium segmentte konumlanması, bu hedef kitleye hitap etmesi açısından mantıklı."
Stettler, dünya genelinde artan zengin turist sayısının İsviçre için önemli bir fırsat yarattığını ifade ediyor. Lüks segmentteki turistlerin daha fazla harcama yapma potansiyeli, ülkeye ekonomik anlamda ciddi katkı sağlayabilir. İsviçre’nin sadece turizmde değil, saat ve teknoloji sektörlerinde de premium segmentte başarı yakaladığını hatırlatan Stettler, bu stratejinin tüm sektörlerde bir uyum oluşturduğunu vurguluyor.
İsviçre’nin rekabet avantajının kaliteye dayandığını söyleyen Stettler, "İsviçre’nin diğer ülkelerden daha iyi hizmet sunması gerekiyor, daha ucuz değil" diyerek ülkenin kalite odaklı stratejisini öne çıkarıyor.
Lüks segmentin İsviçre’nin toplam turizm sektörünün sadece %5’ini oluşturduğunu belirten Stettler, ülkenin büyük ölçüde orta gelirli turistlere yönelik hizmet vermeye devam ettiğini vurguluyor. Yine de İsviçre’nin genel olarak pahalı bir ülke olduğunu kabul eden Stettler, bunun yalnızca turizmde değil, yaşam maliyetlerinde de bir sorun olduğunu ekliyor.