İsviçre Makine ve Teknoloji Endüstrisi Derneği Başkanı Martin Hirzel, ABD'nin bu adımını eleştirerek, ABD'nin güvenilir bir ticaret ortağı olmadığını belirtti. Hirzel, İsviçre'nin ihracatının %55'inin AB ülkelerine yapıldığını vurgulayarak, AB ile yeni ikili anlaşmaların önemini şu sözlerle ifade etti:
"ABD, sıklıkla eleştirilen AB'ye kıyasla güvenilmez bir ortak olduğunu gösterdi. Bu nedenle, AB ile ikili anlaşmaları güvence altına almak şimdi her zamankinden daha önemli."
İsviçre Sosyal Demokrat Partisi (SP) Eş Başkanı Cédric Wermuth, ABD'nin mevcut yönetimi karşısında Avrupa ülkeleriyle işbirliğinin önemini vurgulayarak, İsviçre'nin tek başına hareket edemeyeceğini belirtti. Wermuth, AB ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Öte yandan, İsviçre Halk Partisi (SVP) üyesi Alfred Heer, ABD'nin gümrük vergisi kararının geçici olduğunu savunarak, AB ile yeni anlaşmaların aceleye getirilmemesi gerektiğini dile getirdi.
İsviçre ekonomisinin bel kemiğini oluşturan ihracat sektörü, ABD'nin aldığı bu kararın ardından AB ile ilişkilerin güçlendirilmesini talep ediyor. Ekonomi uzmanları, yeni ikili anlaşmaların İsviçre'yi olası AB misilleme önlemlerinden koruyabileceğini ve ekonomik istikrarı sağlayabileceğini belirtiyor.
Ancak, bu tür anlaşmaların yürürlüğe girmesi zaman alacak gibi görünüyor. Tahminlere göre, İsviçre halkı bu anlaşmalar hakkında 2027 veya 2028 yıllarında referanduma gidecek.
Sonuç olarak, ABD'nin aldığı bu gümrük vergisi kararı, İsviçre'nin dış ticaret politikalarını yeniden gözden geçirmesine ve AB ile daha sağlam temellere dayalı anlaşmalar yapma arayışına girmesine neden oldu.