
Özellikle ABD’nin Trump yönetimi döneminde aldığı uluslararası yardım bütçesi kesintileri, bu çalışanların işlerini kaybetmelerine ve ülkeden sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalmalarına neden oldu.
İşsizlik ve Oturum İzni Riski
ABD’nin insani yardım programlarına sağladığı fonları azaltması, Cenevre’deki birçok çalışanı zor durumda bıraktı.
İşini kaybetmesi, oturum izninin de tehlikeye girmesi anlamına geliyor. Birleşmiş Milletler’in çalışanlarına sunduğu özel oturum kartları, İsviçre’de ikamet hakkı sağlamadığı gibi, iş sözleşmesi sona erdiğinde ülkede kalmaya da olanak tanımıyor. Bu durum, yıllardır İsviçre’de çalışan ancak yasal statüsü belirsiz olan kişiler için ciddi bir sorun oluşturuyor.
Güvencesiz Çalışma Koşulları
Bu çalışanlar, işsizlik sigortasından da yararlanamıyor. İsviçreli çalışanların ve kalıcı oturum izni olanların aksine, uluslararası kuruluşlarda geçici sözleşmelerle çalışanlar, herhangi bir sosyal güvenlik desteğine sahip değil.
Ayrıca, "meşruiyet kartı" olarak bilinen özel çalışma izinleri, yalnızca bu kuruluşlarda çalıştıkları sürece geçerli. Ancak bu kartlar, İsviçre’de kalıcı oturum veya vatandaşlık hakkı sağlamadığı için, çalışanlar işlerini kaybettiklerinde hızla ülkeden ayrılmak zorunda kalıyorlar.
Yıllarını İsviçre’de geçirmiş olan birçok çalışan, Cenevre’yi artık evi olarak gördüklerini ancak geleceğe dair büyük bir belirsizlik yaşadıklarını dile getiriyor.