
Kararın, çevre ve insan hakları alanlarında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri tarafından uzun süredir dile getirilen eleştirilerin ardından gelmesi, bu çevrelerce "önemli bir kazanım" olarak yorumlandı. BreakFree ve İsviçre İklim İttifakı tarafından yapılan ortak açıklamada, “Bu karar, yıllardır süren baskının meyvesi olabilir” denildi.
ABD Borsasına Bildirilen Değişiklikler Dikkat Çekti
BNS, ABD’de işlem gören şirketlerdeki yatırımlarını Amerikan düzenleyici kurumlara bildirmekle yükümlü. Son güncellemelerde, bankanın desteklediği 2440 şirketten üçünün artık listede yer almadığı görüldü: Bunlardan biri de Chevron. Bu gelişme, 2017’den bu yana Chevron’un BNS portföyünden çıkarılması için kamuoyu oluşturan STK’lar tarafından dikkatle takip ediliyor.
İsviçre İklim İttifakı’nın BNS koalisyonu koordinatörü Lilian Schibli, kararla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu satışın tamamen bizim baskımız sayesinde olduğunu iddia edemeyiz. Ancak, piyasa koşulları böyle bir satışa işaret etmiyordu, dolayısıyla baskımızın etkili olmuş olması oldukça olası” ifadelerini kullandı.
Diğer Fosil Devleri Hâlâ Portföyde
BNS’nin Chevron’dan vazgeçmesi memnuniyetle karşılanırken, ExxonMobil, TotalEnergies ve Shell gibi tartışmalı diğer enerji devlerinin hâlâ portföyde bulunması, eleştirilerin sürmesine neden oldu. Çevre örgütleri, sadece Chevron’un değil, insan hakları ihlalleri ve çevresel yıkımla ilişkilendirilen tüm fosil yakıt şirketlerinin BNS yatırım listesinden çıkarılmasını talep ediyor.
BNS ise yatırım politikası hakkında yorum yapmaktan kaçınmayı sürdürüyor. Ancak, kamuoyu baskısı ve şeffaflık çağrıları önümüzdeki dönemde bankanın daha fazla adım atmasını zorunlu kılabilir. Bu gelişme, sürdürülebilir yatırım politikalarının İsviçre kamuoyu ve sivil toplum üzerindeki etkisini de bir kez daha gündeme getirmiş oldu.