
Ekim ayında ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e yönelik yeni gümrük tarifeleri tehdidi küresel piyasalarda sert satışlara yol açsa da, uzun vadede Avrupalı yatırımcıların kriptoya ilgisinin sürdüğü görülüyor.
2025’in başındaki verilere dayanan “Fransa ve Avrupa’da Web3 Endüstrisi” raporuna göre, Avrupa’nın büyük ekonomilerinde 18 yaş üstü nüfusun yüzde 90’ından fazlası kripto varlıklar ya da kripto paralar hakkında bilgi sahibi.
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) anketine göre, 2024 itibarıyla Euro Bölgesi’ndeki yetişkinlerin yüzde 9’u kripto varlık bulunduruyor. 20 Euro Bölgesi ülkesinde bu oran, Hollanda ve Almanya’da yüzde 6 seviyesindeyken Slovenya’da yüzde 15’e kadar çıkıyor. Genel tabloya bakıldığında ülkeler arasındaki farkların büyük olmadığı dikkat çekiyor.
Kripto sahipliğinde Slovenya’yı Yunanistan izlerken, İrlanda, Hırvatistan, Kıbrıs, Litvanya ve Avusturya sonraki sıralarda yer alıyor.
Ülkeler arasındaki farkların nedenleri
BCB Group Baş Risk ve Uyum Sorumlusu James Sullivan, Euronews Business’a yaptığı değerlendirmede, ülkeler arasındaki kripto sahipliği farklarının dijitalleşme düzeyi, yatırımcıların risk alma isteği ve yerel piyasa yapılarıyla bağlantılı olduğunu belirtti. Sullivan, finansal yeniliğin yaygın olduğu, yatırımcı profilinin daha genç ve çoğunlukla erkeklerden oluştuğu ülkelerin öne çıktığını söyledi.
Düzenleyici ortam ve ekonomik koşulların da belirleyici olduğuna dikkat çeken Sullivan, geleneksel yatırım araçlarının sınırlı olduğu pazarlarda kriptonun daha spekülatif amaçlarla tercih edilebildiğini vurguladı. Ayrıca İtalya’daki güçlü farkındalık kampanyalarının benimsemeyi hızlandırdığına işaret etti.
Sullivan’a göre, Euro Bölgesi dışında kalmasına rağmen İngiltere yüksek işlem hacimleriyle öne çıkmaya devam ediyor ve 2024 itibarıyla ABD ve Hindistan’ın ardından dünyada üçüncü sırada bulunuyor.
Kripto sahipliği iki yılda iki katından fazla arttı
ECB verileri, 2022 ile 2024 arasında Euro Bölgesi’ndeki hemen tüm ülkelerde kripto varlık sahipliğinin yükseldiğini gösteriyor. Hollanda bu dönemde oranı sabit kalan tek ülke olurken, Hırvatistan için 2022 verisi bulunmuyor. Bölge genelinde kriptoya sahip olanların oranı yüzde 4’ten yüzde 9’a çıktı.
En dikkat çekici artışlar Yunanistan ve Litvanya’da yaşandı; her iki ülkede de sahiplik oranı 10 puan yükseldi. Güney Kıbrıs, Belçika, İrlanda, Avusturya, Slovakya, Slovenya, Portekiz ve İtalya’da ise artış 7 puanın üzerine çıktı.
Sullivan, bu yükselişin bireysel yatırımcı ilgisinin güçlendiğini gösterdiğini ve önceki “kripto kışı” dönemlerinin artık geride kaldığını ifade etti. Bu güven artışının hem küresel piyasalardaki toparlanmayla hem de Kripto Varlıklar Piyasaları (MiCA) düzenlemesinin sağladığı tüketici korumasıyla bağlantılı olduğunu söyledi.
MiCA, AB genelinde kripto varlıklara yönelik ortak kurallar getirerek sektöre hukuki netlik kazandırıyor. Sullivan’a göre bu düzenleme, Avrupa Birliği’nin kriptoyu ana akım bir finansal alan olarak kabul ettiğini gösteriyor ve yeni yatırımcıların piyasaya girmesini teşvik ediyor.
Kripto daha çok yatırım için kullanılıyor
Euro Bölgesi’nde kriptoya sahip olanların büyük çoğunluğu bu varlıkları yatırım amacıyla tutuyor. Sahiplerin yüzde 64’ü kriptoyu yatırım için kullandığını belirtirken, yalnızca yüzde 16’sı ödemelerde kullandığını söylüyor. Yüzde 19’luk bir kesim ise her iki amacı da benimsiyor.
Kriptoyu ağırlıklı olarak yatırım aracı olarak kullananların oranı, sahiplik düzeyi düşük olmasına rağmen Hollanda’da yüzde 90, Almanya’da ise yüzde 82 ile en yüksek seviyede. Ödeme amaçlı kullanımın en yaygın olduğu ülke ise yüzde 25 ile Fransa.
Sullivan, bu tablonun kripto piyasasının hâlâ büyük ölçüde spekülatif ve yatırım odaklı olduğunu gösterdiğini belirtti. Stablecoin’lerin bazı işlem avantajları sunsa da, günlük harcamalarda kart ve nakit gibi geleneksel yöntemlerin hâlâ çok daha yaygın olduğunu vurguladı.
Uzun vadede kriptonun günlük kullanımının artmasının, euro bazlı stablecoin’lerin düzenlenmesi ve mevcut ödeme sistemlerine sorunsuz entegrasyonuna bağlı olduğunu belirten Sullivan, bunun ECB’nin öncelikli gündem maddelerinden biri olmaya devam ettiğini ifade etti.







