
Bu gelişme, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde de gündeme geldi. Komite başkanı Senatör Roger Wicker, Avrupa’daki ABD askerlerinin çekileceği yönündeki iddialar üzerinden Savunma Bakanlığı’ndaki orta kademe yetkilileri sert bir dille eleştirdi. Wicker, “Bazı Savunma Bakanlığı yetkilileri ABD’nin Avrupa’daki askerî varlığını ciddi ölçüde azaltmaktan yana. Bu son derece hatalı ve tehlikeli bir düşünce,” ifadelerini kullandı. Hangi isimleri kastettiğini belirtmeyen senatör, bu kişilerin Savunma Bakanı ile tam bir koordinasyon içinde hareket etmediğini de vurguladı.
Öte yandan, Pentagon cephesinden asker sayısının düşürülmesine yönelik resmi bir plan ya da açıklama henüz yapılmış değil.
Senatörlerin yönelttiği soruları yanıtlayan ABD Avrupa Komutanı Orgeneral Christopher Cavoli ise, ABD'nin NATO içindeki liderlik pozisyonunu başka bir ülkeye bırakma fikrine temkinli yaklaştı. Cavoli, bu tarz bir değişikliğin nükleer komuta ve kontrol mekanizmaları üzerinde ciddi etkiler doğurabileceğini belirterek, “Bu tür değişiklikler, olası bir kriz anında Amerikan askerlerinin ABD dışı bir komuta altında kalma riskini beraberinde getiriyor,” dedi.
ABD, uzun yıllardır NATO operasyonlarına en fazla katkı sağlayan ülke konumunda ve NATO’nun askerî planlamasında daima kilit rol üstleniyor. Cavoli, NATO’nun 5. Maddesi kapsamında gerçekleşebilecek bir saldırı durumunda bu liderlik rolünün önemini hatırlattı.
Ayrıca, NATO üyelerinin Soğuk Savaş’tan bu yana savunma harcamalarını rekor düzeyde artırdığına dikkat çeken Cavoli, Şubat 2022’den itibaren yüzde 40’lık bir artış yaşandığını vurguladı. Ona göre, ABD askerlerinin Avrupa’daki mevcudiyeti sadece NATO’nun değil, ABD’nin kendi ulusal güvenliği açısından da stratejik öneme sahip.
Trump yönetimi ise NATO’nun daha fazla sorumluluk üstlenmesini savunuyor ve ABD’nin dikkatini Çin ile rekabet ve güney sınır güvenliğine yönlendirmeye başladı. Ayrıca Washington, Ukrayna’ya verilen askerî desteğin koordinasyon görevini de İngiltere’ye devretti.
Bu adımlar, ABD’nin NATO ve Avrupa güvenliğine olan bağlılığında bir zayıflama olup olmadığı sorusunu gündeme getirirken, ittifak üyeleri Amerikan askerî desteğinin geleceği konusunda kaygılarını dile getiriyor.
Joe Biden yönetiminde, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Avrupa’ya yaklaşık 20.000 ABD askeri gönderilmişti. Bugün itibariyle, bölgede 100.000’e yakın Amerikan askeri ve stratejik caydırıcılık unsuru olan nükleer silahlar konuşlu durumda.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu hafta Brüksel’de NATO üyeleriyle bir araya gelerek, Trump yönetiminin ittifaka olan bağlılığının süreceğine dair güvence vermeye çalıştı.