
En dikkat çekici madde, İtalyan vatandaşlığına başvuru için gerekli ikamet süresinin 10 yıldan 5 yıla düşürülmesi önerisi.
Ancak referanduma olan ilginin düşük olması nedeniyle, sonucun geçersiz sayılma riski bulunuyor. Seçmenlere ayrıca, 10 yıl önce yürürlüğe giren iş gücü piyasası düzenlemelerinin geri alınması konusunda da görüşleri sorulacak. Bu düzenlemeler, işten çıkarmaları zorlaştırmayı ve küçük işletmelerde çalışanlara daha fazla tazminat ödenmesini amaçlıyor.
Yine de en fazla dikkat çeken konu, vatandaşlığa geçiş şartlarının değiştirilmesi.
Başbakan Giorgia Meloni’nin liderliğindeki aşırı sağcı İtalya Kardeşleri partisinin 2022’de iktidara gelişinde göçmenlik endişeleri etkili olmuştu. Ancak bugün ekonomistler, doğum oranlarının hızla düştüğü ülkede ekonomik büyümeyi sağlamak için daha fazla göçmene ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.
İtalya’da vatandaşlık, genellikle ülkede 10 yıl boyunca aralıksız yaşayan yabancılara veriliyor. Bunun dışında, başvuru sahiplerinin topluma uyum sağladığını, belirli bir gelir seviyesine sahip olduğunu, sabıka kaydının temiz olduğunu ve İtalyanca bilgisinin yeterli olduğunu göstermesi gerekiyor.
Siyasi tartışmalar
Più Europa partisinden Riccardo Magi, ikamet süresinin kısaltılmasını destekliyor. Mevcut yasal düzenlemeleri "demode ve adaletsiz" olarak nitelendiren Magi, bu kuralların siyasi irade eksikliği nedeniyle değiştirilemediğini savunuyor.
Magi'ye göre, önerilen reform sadece süreyle sınırlı ve diğer vatandaşlık şartlarına dokunulmuyor. Ayrıca, uzun süredir İtalya’da yaşayan çocukların kendi ülkelerinde “yabancı” gibi yaşamak zorunda bırakıldığını vurguluyor.
“İtalya’da doğmuş, büyümüş, çalışan, vergi veren ve topluma katılan bireyler vatandaştır. Bu yaklaşım, vatandaşlık kavramının özündeki liberal anlayışı yansıtır,” diyor Magi.
Öte yandan Noi Moderati partisinden Maria Chiara Fazio, vatandaşlık konusunun referandumla değil, kapsamlı bir meclis süreciyle ele alınması gerektiğini düşünüyor.
“Vatandaşlık, birey ile devlet arasında derin bir bağdır ve böylesine ciddi bir mesele halka oylatılmamalı,” diye konuştu.
Koalisyon ortağı partilerden Forza Italia’nın lideri Antonio Tajani ile League partisinin başkanı Matteo Salvini referanduma katılmayacaklarını açıkladı. Başbakan Meloni ise sandık başına gidecek olsa da oy kullanmayacağını belirtti.
Demopolis araştırma şirketinin mayıs ayında yayımladığı anket sonuçları, seçime katılım oranının yüzde 31 ile 39 arasında kalacağını öngörüyor. Bu oran, referandum sonucunun geçerli sayılması için gereken eşiğin altında kalıyor.