
Olayı yerinden takip eden yerel gazeteci, belgesel yapımcısı ve aktivist Basel Adra’nın aktardığına göre, İsrail askeri buldozerleri köyde dokuz evi, beş çadırı ve beş hayvan barınağını yerle bir etti. Köy meclisi başkanı Muhammed Rabia da bu bilgileri doğruladı.
İsrail ordusuna bağlı ve Batı Şeria’daki idari işlerden sorumlu olan COGAT (Topraklardaki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörü), yıkımın, “yasak atış bölgesi” ilan edilen alanda izinsiz inşa edilen yapıları hedef aldığını duyurdu. Ancak Filistinliler, İsrail’den inşaat izni almanın neredeyse imkânsız olduğunu ve bu gerekçenin sık sık yıkımlar için bahane edildiğini belirtiyor.
87 yaşındaki çoban Ali Dababsa, evi yıkılırken büyük bir şaşkınlık ve çaresizlik içindeydi. Dababsa, “Biz bu toprağın altına gömülmek istiyoruz. Bu toprak bizimdir ve bizim için çok değerlidir,” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Yıkımın gerçekleştiği Masafer Yatta bölgesi, uzun süredir İsrailli yerleşimcilerin yasa dışı karakollar kurduğu ve Filistinlilere yönelik şiddetin arttığı bir alan olarak biliniyor. Filistinliler, İsrail hükümetinin bu yerleşimci saldırılarına ve yıkımlara sessiz kaldığını, hatta zımnen destek verdiğini ifade ediyor.
Oscar ödüllü “Başka Toprak Yok” (No Other Land) filminin yardımcı yönetmeni olan Basel Adra, “7 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ve yerleşimciler bu köyün çevresine üç yasa dışı karakol kurdu. Şimdi ise köyü tamamen yıkarak bölgede daha fazla yasa dışı yerleşim kurmaya hazırlanıyorlar,” açıklamasını yaptı.
Yıkım, İsrail’in Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarındaki 106 yapıyı da ‘askeri amaçlar’ gerekçesiyle yıkmayı planladığı döneme denk geliyor.