
Suriye eski lideri Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından güvenlik ve uluslararası yeniden inşa çabalarındaki gelişmeler, mültecilerin dönüş kararını etkileyen önemli faktörler arasında yer aldı.
Yeni bir umut dalgası
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) göre, 2025’te şu ana kadar 885 bin ülke içinde yerinden edilmiş kişi ve 302 bin mülteci Suriye’ye geri döndü. BM yetkilileri, yıl sonuna kadar bu sayının 3,5 milyona ulaşabileceğini öngörüyor.
Esad döneminde geri dönüş: Korku ve baskı
Beşar Esad yönetimi sırasında mültecilerin dönüşü, zorunlu askerlik, keyfi tutuklamalar ve ağır güvenlik önlemleri nedeniyle büyük bir korku ve güvensizlik ortamında gerçekleşiyordu. Yeniden yapılanma projelerinin sınırlı kalması, geri dönüşleri daha da zorlaştırmıştı.
Uluslararası toplumun rolü
2025’te mültecilerin geri dönüşünde uluslararası toplumun desteği belirleyici oldu. Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi ülkeler mültecilerin dönüş sürecini teşvik eden programlar sunarken, uluslararası aktörler de Suriye’nin yeniden inşasına katkı sağladı.
Karşılaşılan zorluklar
Dönüş sürecine rağmen, sağlık ve eğitim hizmetlerinin eksikliği, güvensiz bölgeler ve yüksek işsizlik gibi ciddi sorunlar devam ediyor. BM yetkilileri, sürdürülebilir bir dönüş sağlamak için uluslararası desteğin sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor.
Suriyeli mültecilerin 2025’teki dönüşü, uzun süredir devam eden bir insani krizin sona ermesi adına önemli bir adım olarak görülse de, kalıcı barış ve yeniden yapılanma sürecinin tamamlanması için daha fazla çaba gerekiyor.