Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Finans Uzmanları Uyarıyor
Avrupa, Trump’tan kaçan beyin göçüne hazırlıklı olmalı
Finans sektörü uzmanlarına göre, Avrupa’ya yerleşmek isteyen zengin ve kalifiye Amerikalıların sayısı artış gösteriyor. Bu nedenle Avrupa'nın, bu kişilerin gelişine yönelik hazırlıklarını hızlandırması gerektiği belirtiliyor.

Rus kökenli Amerikalı *Julia, uzun zamandır ABD’den ayrılmayı düşünüyordu. Ancak Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna ikinci kez oturmasıyla bu düşüncesi somut bir plana dönüştü. Euronews Next’e konuşan Julia, “Benim gibi göçmen olan pek çok insan, seçimlerin ardından daha fazla kaygı duymaya başladı. Biz sinyalleri hemen aldık,” dedi.

New York’ta anestezi uzmanı olarak pandemi sırasında ön saflarda görev yapan Julia, şimdi Avrupa’da ilaç veya biyoteknoloji alanında çalışmak istiyor. Kimliğini korumak amacıyla ismi haber için değiştirildi.

Julia, ABD’den ayrılmayı düşünen birçok kişinin bir araya geldiği “Amer/Exit” isimli Reddit topluluğunun üyelerinden biri. Bu toplulukta, Trump’ın ikinci döneminin ardından Avrupa ya da Kanada’ya nasıl göç edilebileceği konuşuluyor.

Uzmanlar henüz bu durumu tam anlamıyla bir “beyin göçü” olarak adlandırmak için erken olduğunu söylese de, Avrupa’nın bu potansiyel akını göz önünde bulundurarak harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor.

"Taleplere yetişemedik"

Amerikalıların Avrupa’ya yerleşmelerine destek olan Connected Financial Planning’in kurucusu Arielle Tucker, Trump’ın yeniden seçilmesinden sonra 30’dan fazla yeni Amerikalı müşteriye hizmet verdiklerini ve bu ilginin devam ettiğini belirtiyor.

Tucker’a göre, bu kişiler genellikle 30’larının ortalarında ya da 40’larının başlarında olup teknoloji, ilaç ve finans gibi sektörlerde yönetici pozisyonlarında çalışıyorlar. “Birçoğu artık bir şeyleri kontrol edemediklerini hissediyor ve bir adım atma ihtiyacı duyuyor,” diyen Tucker, gelen talepleri karşılamakta zorlandıklarını ifade etti.

Bu kişiler, Avrupa’da ofisi bulunan küresel firmalarda çalışıyor ya da büyük Amerikan şehirlerinden – örneğin New York, Los Angeles, San Francisco, Boston – taşınma masraflarını kendileri karşılayabilecek durumda.

Liberty Atlantic Advisors’ın kurucusu Alex Ingrim ise, daha fazla müşterisinin Avrupa’da vize süreciyle ilgilenmeye başladığını söylüyor. Ingrim’e göre bu kişiler 40’larından 60’larına kadar uzanıyor ve teknoloji, risk sermayesi gibi alanlarda dijital göçebe olarak çalışıyor ya da emeklilik planları yapıyor.

“ABD’de ne kadar uzun kalırsam, hayat kalitem nasıl etkilenir? Bu sorunun net bir cevabı yok,” diyen Ingrim, müşterilerinin finansal gelecek konusunda endişeli olduklarını belirtiyor.

Tucker ise, göç sürecini bir “köstebek oyunu”na benzetiyor. Çünkü en uygun göçmenlik imkanını bulmak, kişinin mesleğine ve gideceği ülkeye göre şekilleniyor.

Amerikalıların özellikle İspanya, Portekiz, İsviçre ve Almanya’yı tercih ettiğini söylüyorlar.

Avrupa İçin Önemli Bir Fırsat

Tucker’a göre, Avrupa’daki şirketlerin bilişim, yapay zeka ve ilaç gibi alanlardaki boşlukları doldurabilmeleri için Amerikalılara yönelik pazarlama stratejileri geliştirmesi büyük bir fırsat sunuyor.

Ancak Ingrim, maaş farklarının hâlâ büyük bir engel olduğunu ifade ediyor. “Paris’teki maaşlar Los Angeles’a kıyasla üçte bir oranında,” diyen Ingrim, bu farkın uzun vadeli finansal planları etkilediğini söylüyor.

İspanyol düşünce kuruluşu Elcano Royal Institute’tan kıdemli analist Federico Steinberg ise şirketlerin Amerikalılara yönelik daha yüksek maaş teklifleri ya da konut desteği gibi teşvikler sunması gerektiğini vurguluyor.

“Avrupa, eğer çekici olmak istiyorsa potansiyeli var,” diyen Steinberg, iş-yaşam dengesi, kültür ve sosyal yaşam gibi faktörlerin önemli avantajlar sunduğunu belirtiyor. Ayrıca, şirketlerin beş yıllık vizelerin ötesinde uzun vadeli kariyer planları sunması gerektiğinin altını çiziyor.

Ancak Tucker, yurtdışına taşınmak isteyen Amerikalılar için ABD'nin karmaşık vergi yapısının da zorluk çıkardığını söylüyor. Özellikle ABD dışında emeklilik için birikim yapmak isteyenlerin, cezai vergi düzenlemeleriyle karşılaştığını ifade ediyor.

Ingrim ise, artık Avrupalı bazı finansal hizmet kuruluşlarının bu gruba özel çözümler sunmaya başladığını belirtiyor. “COVID-19 öncesinde, ABD vatandaşlarıyla çalışmak cazip değildi çünkü yeterli sayıda Amerikalı müşteri yoktu. Şimdi her ay bu konuda yeni talepler alıyoruz,” diyor.

Steinberg, Avrupa Birliği’nin, elit sporcular için uyguladığı gibi yetenekli bireyleri çekmek adına kısa vadeli vergi teşvikleri düşünmesi gerektiğini söylüyor.

"Kendimi Orada Görüyorum"

Julia ise taşınma sürecinin 18 ay sürebileceğini ancak bu sürenin kararını sağlıklı biçimde değerlendirmek açısından önemli olduğunu söylüyor. Danimarka, Almanya veya İsviçre gibi ülkeleri, sahip olduğu yeteneklerin bu ülkelerdeki işlerle örtüştüğünü düşündüğü için tercih ediyor.

Ayrıca ailesi, emeklilik planlarını Portekiz’de gerçekleştirmek istiyor; bu da Julia’yı ailesine daha yakın kılacak.

Her ne kadar yeni bir şehre yerleşmenin yalnızlık ve yabancılaşma hissi yaratabileceğinden endişe etse de, mevcut ABD yönetimi değişmediği sürece kalmak için pek bir neden görmediğini ifade ediyor.

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Haberler
Yükleniyor
Yükleniyor
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video