
Paris’teki La Sorbonne Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, araştırmacılara daha az bürokrasi, daha fazla mali destek, uzun vadeli sözleşmeler ve bilimsel özgürlük sözü verdi. Von der Leyen, “Bilim evrenseldir; kimlik, pasaport, etnik köken tanımaz. Bugün bilimsel değerleri korumak, her zamankinden daha büyük bir sorumluluktur,” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında doğrudan Trump’ın adını anmasa da, von der Leyen’in vurguladığı “özgür ve açık araştırma” vurgusu, ABD politikalarına dolaylı bir eleştiri niteliğindeydi. Sözcüsü daha sonra konuşmanın “diğer ülkelerdeki bilim yönetimiyle” ilgili olmadığını belirtti.
Trump’ın göreve dönmesinin ardından bilimsel kurumlara yapılan mali desteklerde ciddi kesintilere gidildi. Beyaz Saray’ın bütçe planında Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) için %37, Ulusal Bilim Vakfı (NSF) içinse %50’nin üzerinde azaltma öngörülüyor. Bu kesintiler, iklim değişikliği, kanser, Alzheimer ve HIV gibi hayati alanlardaki araştırmaları doğrudan etkiliyor. Ayrıca Trump yönetimi, çeşitlilik programlarına karşı başlattığı kampanyayla seçkin üniversiteleri federal destekten mahrum bırakma tehdidinde bulunuyor.
Von der Leyen, Avrupa’nın “bilim için güvenli liman” olacağını belirterek “Avrupa’yı Seçin” adlı yeni girişimi duyurdu. Bu çerçevede Avrupa Birliği, risk sermayesine erişimi kolaylaştırmayı, daha yüksek hibeler ve taşınma teşvikleri sunmayı planlıyor. Ayrıca bilimsel özgürlüklerin yasal güvence altına alınacağı vurgulandı.
Konuşmanın ardından kürsüye çıkan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise ABD politikalarına daha doğrudan eleştiriler yöneltti. Macron, “Birkaç yıl önce, çeşitlilik ifadesini gerekçe göstererek bir araştırma programını feshedecek bir demokrasiyi kimse hayal edemezdi,” dedi. Trump yönetiminin kadın sağlığı ve iklim çalışmaları gibi alanları hedef almasını eleştiren Macron, “Bu sadece bilim değil, insanlık için ahlaki ve vicdani bir sorumluluktur,” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.