
Uzmanlara göre, artan sıcaklıklar, daha ılıman geçen kışlar ve değişen yağış rejimleri, sivrisineklerin üremesi için elverişli ortam yaratıyor. Bu durum, Avrupa’da sivrisinek mevsiminin hem uzamasına hem de daha yoğun hale gelmesine yol açıyor.
ECDC Direktörü Pamela Rendi-Wagner yaptığı açıklamada, “Avrupa artık sivrisinek kaynaklı hastalıkların daha uzun, daha yaygın ve daha güçlü şekilde bulaştığı yeni bir döneme girmiş bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Ajansın verilerine göre, 2025 yılında şu ana kadar 27 chikungunya salgını kaydedildi ve bu Avrupa için yeni bir rekor anlamına geliyor. Ayrıca son üç yılın en yüksek seviyesi olan 335 Batı Nil virüsü vakası bildirildi. Bu rakamların önümüzdeki haftalarda artmaya devam etmesi bekleniyor; zira enfeksiyonların en yoğun olduğu dönem genellikle temmuz-eylül ayları.
ECDC, chikungunya taşıyıcısı olan Aedes albopictus (Asya kaplan sivrisineği) türünün 10 yıl önce yalnızca 114 bölgede bulunduğunu, bugün ise 16 Avrupa ülkesinde 369 bölgeye yayıldığını açıkladı. Batı Nil virüsü de her yıl yeni bölgelerde ortaya çıkıyor. 2025’te Romanya’nın Salaj bölgesi ile İtalya’nın Latina ve Frosinone illerinde de vakalar bildirildi ve en az 10 kişi yaşamını yitirdi.
ECDC uzmanlarından Dr. Celine Gossner, “Sivrisinek kaynaklı hastalıkların yayılımı arttıkça Avrupa’da daha fazla insan risk altına girecek” dedi.
Batı Nil virüsü çoğu kişide belirti göstermese de bazı vakalarda beyin iltihabı (ensefalit) ya da menenjit gibi ölümcül komplikasyonlara yol açabiliyor. Chikungunya ise ateş, baş ağrısı, mide bulantısı, kas ve eklem ağrıları, eklem şişliği, döküntü ve uzun süren yorgunluk gibi semptomlara neden olabiliyor.
Her iki hastalık için de kesin bir tedavi bulunmuyor. Avrupa Birliği’nde chikungunya’ya karşı iki aşı onaylanmış durumda ancak Batı Nil virüsüne karşı hâlâ aşı yok. Bu nedenle önleme çalışmaları kritik önem taşıyor.
ECDC, ülkelerin çevre dostu sivrisinek kontrol yöntemlerini yaygınlaştırması gerektiğini vurgularken, bireylere de önlem almaları çağrısında bulundu. Yetkililer, riskli bölgelerde sivrisinek kovucu kullanılması, sabah ve akşam saatlerinde uzun kollu giysiler tercih edilmesi, pencere tülleri, klima, vantilatör ve yatak ağlarının kullanılmasının sivrisinek ısırıklarını azaltabileceğini hatırlattı.