
Bu gelişmenin başlıca nedeni ise Aedes albopictus yani Asya kaplan sivrisineği türünün Avrupa’da giderek artan yayılımı.
Şu anda dünya genelinde 129 ülkede yaklaşık 4 milyar insan bu iki hastalık açısından risk altında. Daha çok tropikal ve subtropikal bölgelerde görülen bu hastalıklar, Avrupa’ya doğru kuzey yönünde ilerliyor. Uzmanlar, artan sıcaklıkların sivrisineklerin gelişim sürecini kısalttığını ve virüs taşıma kapasitelerini artırdığını vurguluyor.
İklim ve Seyahat Etkisi
Avrupa’da bu sivrisineğin ilk kez 1990 yılında görülmeye başlandığı, ancak özellikle 2010’dan itibaren dengue ve chikungunya vakalarının arttığı belirtiliyor. Araştırma, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verileri kullanılarak Avrupa’daki hastalık haritaları üzerinde yapılmış. Şehirleşme, seyahat hareketliliği ve iklim krizinin bu yayılımı hızlandırdığı ifade ediliyor.
Her yaz sıcaklığındaki bir derecelik artışın bile salgın riskini önemli ölçüde yükselttiği ortaya konulmuş. Özellikle aşırı sıcak yaz dönemlerinin, virüsün yayılma hızını ciddi biçimde artırdığı belirtiliyor.
Yüksek Gelirli Bölgelerde Daha Fazla Tespit
Araştırmanın dikkat çeken başka bir bulgusu ise sağlık harcamalarının yüksek olduğu bölgelerde daha fazla vaka tespiti yapılması. Bu durum, bu bölgelerdeki gözetim sistemlerinin daha etkin çalıştığını; buna karşın düşük gelirli bölgelerde hastalıkların daha az raporlanarak istatistiklere yansımadığını ortaya koyuyor.
Kalıcı Risk Kapıda
Araştırmayı gerçekleştiren bilim insanları, "Sıcaklık artışı, gelecekteki salgınların en güçlü belirleyicilerinden biri olmaya devam edecek," uyarısında bulunuyor. Çalışma, dengue ve chikungunya hastalıklarının, Avrupa genelinde endemik hale gelme potansiyelinin her geçen yıl daha da güçlendiğini gösteriyor. Özellikle mevcut iklim senaryoları altında, Avrupa'nın tropikal hastalıklarla daha sık karşı karşıya kalacağı öngörülüyor.