Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
PUSULA SWISS
25 EKIM 2024
İsviçre'nin casuslukla mücadelesinde zorlu denge: Rusya ve Çin'den gelen tehditler can sıkıyor
İsviçre, tarihi boyunca bir casusluk sahnesi olarak öne çıkmış, özellikle küresel krizlerin yoğunlaştığı dönemlerde büyük devletlerin istihbarat faaliyetlerinin odağı haline gelmiştir. İsviçre İstihbarat Servisi (NDB) Müdürü Christian Dussey’e göre, bu faaliyetler sadece dizi senaryolarında değil, İsviçre’nin günlük hayatında da önemli bir gerilim yaratıyor. Ülkede bulunan yüzlerce casusun varlığı, NDB’nin sınırlı kaynakları ile başa çıkmak zorunda olduğu ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Rusya ve Çin'den Gelen Tehditler

NDB’nin raporuna göre, en büyük tehdit Rusya ve Çin gibi ülkelerden kaynaklanıyor. Ancak ABD, İngiltere ve İsrail gibi ülkelerin de çeşitli derecelerde İsviçre’de istihbarat faaliyetlerinde bulundukları biliniyor. İsviçre’nin tarafsızlık politikası çerçevesinde bu tür faaliyetleri ele alırken bir denge kurması gerekmekte. Dussey, kurumun kapasitesini artırmak ve daha etkili bir “vurucu güç” oluşturmak için ek kaynaklara ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.

Spionajla Mücadelede Siyasi Boyut

Dussey, casusluk faaliyetlerini önlemenin siyasi bir karar olduğunun altını çiziyor. Hangi ülkelerin ajanlarına karşı harekete geçileceği, hangilerine ise göz yumulacağı, hükümetin desteğiyle belirlenen stratejik bir yaklaşımı gerektiriyor. Ständeratskommission’un önerdiği ek 150 personel ile NDB'nin mevcut 440 kişilik ekibine destek sağlanması gündemde, ancak ek personel ve siyasi destek olmadan bu görevi yerine getirmek zor görünüyor.

Siyasi Destek ve Güç Dengesi

Dussey’e göre, casuslukla mücadelede en önemli unsur siyasi destek. İsviçre, Rusya ve Çin’i doğrudan tehdit olarak belirtirken diğer ülkelere karşı daha yumuşak bir yaklaşım sergiliyor. İstihbarat kurumunun, bu dengeyi sağlayabilmesi için arkasında sağlam bir siyasi destek olması gerektiği ifade ediliyor.

Bu Kategoriye Ait haberler
Pusula Swiss 2024. Tüm Hakları Saklıdır