Rusya ve Çin'den Gelen Tehditler
NDB’nin raporuna göre, en büyük tehdit Rusya ve Çin gibi ülkelerden kaynaklanıyor. Ancak ABD, İngiltere ve İsrail gibi ülkelerin de çeşitli derecelerde İsviçre’de istihbarat faaliyetlerinde bulundukları biliniyor. İsviçre’nin tarafsızlık politikası çerçevesinde bu tür faaliyetleri ele alırken bir denge kurması gerekmekte. Dussey, kurumun kapasitesini artırmak ve daha etkili bir “vurucu güç” oluşturmak için ek kaynaklara ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
Spionajla Mücadelede Siyasi Boyut
Dussey, casusluk faaliyetlerini önlemenin siyasi bir karar olduğunun altını çiziyor. Hangi ülkelerin ajanlarına karşı harekete geçileceği, hangilerine ise göz yumulacağı, hükümetin desteğiyle belirlenen stratejik bir yaklaşımı gerektiriyor. Ständeratskommission’un önerdiği ek 150 personel ile NDB'nin mevcut 440 kişilik ekibine destek sağlanması gündemde, ancak ek personel ve siyasi destek olmadan bu görevi yerine getirmek zor görünüyor.
Siyasi Destek ve Güç Dengesi
Dussey’e göre, casuslukla mücadelede en önemli unsur siyasi destek. İsviçre, Rusya ve Çin’i doğrudan tehdit olarak belirtirken diğer ülkelere karşı daha yumuşak bir yaklaşım sergiliyor. İstihbarat kurumunun, bu dengeyi sağlayabilmesi için arkasında sağlam bir siyasi destek olması gerektiği ifade ediliyor.