
Ancak, bu politikalar SVP partisinden bazı politikacıların eleştirilerine neden oldu. SVP, Bakan Jans'ın sunduğu çözümlerin yetersiz olduğunu ve daha radikal adımlar atılması gerektiğini savunuyor. SVP'nin öne sürdüğü önerge, sığınmacıların suç işlemeleri durumunda anavatanlarına zorla geri gönderilmesini içeriyor. Bu önerge, özellikle suç işleyen sığınmacıların sınır dışı edilmesine sıfır tolerans gösterilmesini öngörüyor.
İsviçre Göçmenlik Sekreterliği (SEM), SVP'nin bu önergesinin yasal olarak mümkün olmadığını açıkladı. SEM'e göre, bir kişinin mülteci statüsüne sahip olması durumunda, bu kişinin sınır dışı edilmesi Non-Refoulement ilkesine aykırı olacaktır. Bu ilke, bir kişinin işkence veya ciddi insan hakları ihlalleri riski altında olduğu bir ülkeye geri gönderilmesini yasaklamaktadır.
SP partisi ve Adalet Bakanı Jans ise, sığınmacı politikalarında adil ve hızlı işlemlerin yanı sıra, mültecilerin iş gücü piyasasına entegrasyonuna odaklanmayı tercih ediyor. Bakan Jans, ayrıca sığınma işlemlerinin adil ve doğru bir şekilde yürütülmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Mitte partisinden Marianne Binder-Keller, Adalet Bakanı Jans'ın çalışmalarını olumlu bir şekilde değerlendiriyor. Binder-Keller, sığınma işlemleri ve misafirperverlik haklarının kötüye kullanılmaması konularında Bakan Jans'ın net bir tutum sergilediğini belirtiyor.
Bu tartışma, İsviçre'nin sığınmacı politikaları ve adalet sisteminin, uluslararası hukuk ve insan hakları standartlarına uygun olarak nasıl şekillendirileceği konusunda geniş bir diyalogun parçası olarak devam ediyor.