
Geçtiğimiz günlerde Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde yaşanan tren kazasında üç kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Yetkililere göre, kazaya şiddetli yağış sonrası meydana gelen heyelan neden oldu.
İsviçre’de doğa kaynaklı son büyük tren kazası 11 yıl önce Graubünden kantonundaki Tiefencastel’de meydana gelmişti. Rhaetische Bahn’a ait bir tren raydan çıkmış, bazı yolcular yaralanmış, bir kişi hayatını kaybetmişti.
Lötschberg örneği: İnsan ve teknoloji işbirliği
Lötschberg güzergâhı, doğa felaketlerine karşı alınan önlemlerin nasıl işlediğini gösteren iyi bir örnek. Wallis’teki dik yamaçlarda koruyucu ormanların bakımı, demiryolu güvenliğinin ilk adımı. Ancak bu sadece bir parça.
BLS için çalışan ve 20 yılı aşkın tecrübeye sahip ormancı Ferdi Pfammatter, demiryolu inşasından hemen sonra taş düşmelerine karşı koruyucu yapılar inşa edilmeye başlandığını söylüyor. Bu yapılar arasında çelik ağlar, barajlar ve ince tellerle izlenen çitler bulunuyor. Bu tellerin bazıları elektrikli ve düzenli olarak kontrol edilmesi gerekiyor.
Erken uyarı sistemleri devrede
Bu hassas tellerde bir kopma ya da sarsıntı algılandığında sistem hemen alarm veriyor. Bu durum ilgili bölgedeki tren akımını otomatik olarak kesiyor ve makinistlere azami 40 km/s hızla, görüşe göre ilerleme talimatı veriliyor.
Spiez'deki işletme merkezi birkaç saniye içinde uyarılıyor. Burada görevli Martin Wyss, olay anında müdahale eden ekipleri koordine ediyor: "İlgili personel çağrılır, tren trafiği durdurulur ve olay yerine doğru kişilerin yönlendirilmesi sağlanır."
Kritik bölgeler biliniyor
Lötschberg-Basis-Tüneli dâhil her hat izleniyor. Ancak tüm önlemlere rağmen sıfır risk mümkün değil. Wyss şöyle diyor: “Soru şu: Hangi önlemlerle bu tür kazaların yaşanması mümkün olduğunca önlenebilir?”
Bu noktada insan faktörü çok önemli. Kritik bölgeler, deneyimle, düzenli denetimle ve günlük bakım çalışmalarıyla belirleniyor. Doğa tehlikelerine karşı alınan bu kapsamlı önlemler, insan ve teknolojinin uyumlu çalışması sayesinde başarıya ulaşıyor.